Etrafımızdaki açık alanda çok şey var ve çoğu zaman toprağın altında ne olduğunu bilmiyoruz. | TED | هناك الكثير من الأماكن حولنا، وفي معظم الوقت لا نعرف ما تحت الأرض. |
Laura toprağın altında Ajan Cooper. Emin olduğum tek şey bu. | Open Subtitles | "لورا" تحت الأرض أيها العميل "كوبر"، ذلك الشيء الوحيد الذي أوقنه |
toprağın altında bir tabutun içindeyim Ne korkunç değil mi? | Open Subtitles | موضوع في صندوق ,تحت الأرض ... أمر مخيف أليس كذلك؟ |
Dedim ki "İkincisi, çocukların başına her gün kötü şeyler geliyor ve siz bu retinaları istememiş olsaydınız şimdi, büyük ihmalle toprağın altında çürüyeceklerdi. | TED | ثانيًا، الأشياء السيئة تحدث للأطفال كل يوم وإذا لم تريدي هذه الشبكية، لكانت على الأرجح مدفونة في الأرض الآن |
Beden, tekrar dirilene kadar toprağın altında.... ...ahşapla sarılmış... ..bir biçimde kalmalıdır. | Open Subtitles | الجثة يجب أن تبقى تحت الأرض مرتدية سترة خشبية حتى البعث |
Bir ceset toprağın altında kefen ile ... ..kıyameti beklemeli. | Open Subtitles | الجثة يجب أن تبقى تحت الأرض مرتدية سترة خشبية حتى البعث |
Bir tanesi toprağın altında o kadar kalmış ki artık dağılmaya başlamış. Onu ancak parçalar halinde çıkarabildim. | Open Subtitles | وأحدهم كان تحت الأرض لفترةٍ طويلة لدرجة أنّه بدأ بالتداعي، سحبتُه إرباً إرباً |
Ya toprağın altında canlanırsam ve beni duyan olmazsa? | Open Subtitles | ماذا لو استيقظت تحت الأرض و لم يسمعني أحد |
Eminim 2 metre toprağın altında daha yakışıklı görünürdün. | Open Subtitles | من المحتمل إنك كنت ستبدو أفضل ستة أقدام تحت الأرض |
İnsanlar bir vakitler ölümün sırrının toprağın altında saklı olduğuna inanırlarmış. | Open Subtitles | يعتقد الناس بأن الذي تحت الأرض في إحدى المرات احتفظ بسر الموت لنفسه |
Beş ya da altı senedir toprağın altında olduğunu tahmin ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقدّرون بأن الهيكل العظمي كان تحت الأرض لمدة خمس إلى ست سنوات |
toprağın altında üç gün yaşayan kuş, hikaye. | Open Subtitles | الطيور تعيش تحت الأرض ثلاثة أيام يعدُ تظاهراً. |
Asırlar boyunca toprağın altında kaldın ve bir günah yiyen seni dışarı çıkardı. | Open Subtitles | كنت مدفون تحت الأرض لقرون وأختنقت بواسطة أكل الآثام |
Gece olmadan toprağın altında rahatça yatıyor olacak. | Open Subtitles | سيكون تحت الأرض قبل حلول الليل |
Aslan gibi delikanlılar bu toprağın altında yatıyor | Open Subtitles | أفضل من الشباب ينضوون تحت الأرض. |
Ve bu toprağın altında, elekrtik çağı şekilleniyor. | Open Subtitles | و تحت الأرض هنا العصر الكهربائي يعمل |
Katilleri özgür kalmışken, toprağın altında çürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتعفنون في الأرض و قاتلهم يسير حرًا. |
toprağın altında olmalı. Ammoliti etkisizleştirmek için gömülmüş. | Open Subtitles | ستكون مدفونة في الأرض بالقرب من الأمولايت |
Nasıl? Kız kardeşim hâlâ toprağın altında çürüyor. | Open Subtitles | أختي مازالت راقدة بتعفن في الأرض |
Belki o zaman geldiğinde hepimiz toprağın altında olacağız. | Open Subtitles | ربما يحتاج الامر إلى عظامنا في باطن الارض حتى يتحقق |
"Büyümek dururken neden toprağın altında bekliyoruz?" | Open Subtitles | "لماذا نبقى على الأرض سوى للتكاثر?" |
toprağın altında yatan bir kütüphane buldum. Yüzlerce parşömeni okudum. | Open Subtitles | ووجدت مكتبة مخبئة أسفل الأرض لقد قرأت المخطوطات كلها |