| Üstelik her şey, hasat daha toplanmadan toprağın içinde çürüyor. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك فالمحاصيل تتعفن في التربة قبل أن نتمكن من حصادها |
| Kurtçuklar, kaslı gırtlaklarını toprağın içinde bir şeyleri emmek için kullanırlar. | Open Subtitles | الديدان تستخدم بلعومهم العضلي لتمتصّ التربة. |
| Genelde toprağın içinde bulunan canlılarla beslenir. | Open Subtitles | غالباً يَنخُل الحياة أشكالاً من التربة... |
| Aslında, asıl hediye toprağın içinde. | Open Subtitles | الهديّة الحقيقيّة مزروعة فى التربة |
| Gövdenin yükseldiği toprağın derinliği bir metreye ulaşabilir; yerin onlarca metre üstünde... Aynı toprağın içinde, bugüne kadar isimlendirilmemiş çeşitli organizmalar da vardır. | TED | يمكن أن توجد تربة الظلة لغاية متر عمقا، ولعشرات الأمتار فوق سطح الأرض، ويوجد كائنات حية في هذه التربة ليس لها مسميات حتى الأن (غير مدروسة أوغير مكتشفة). |