Çorak Topraklar'daki hiçbir kırpıcı daha korkulan veya daha sadık değildir. | Open Subtitles | فلا مرتزق في الأراضي الوعرة أكثر منه خشيًة أو ولاءً. |
Diğer baronlar onu ele geçirmeye odaklanacaklardır. Yani... Çorak Topraklar'daki en büyük tehditle olan mücadelede kendini müttefik olarak sunarsın. | Open Subtitles | سيُركز النبلاء الآخرين على مُطاردته، لذا قدّمي نفسكِ كحليفة في قتال أعظم تهديدًا في الأراضي الوعرة |
Çorak Topraklar'daki en iyi kırpıcı bile. | Open Subtitles | ولو أفضل مقاتل في الأراضي الوعرة. |
Bu Kutsal Topraklar'daki ordumuz için mükemmel bir savaş silahı. | Open Subtitles | هذا السلاح المثالي سيساعدنا في . حرب قواتنا في الأرض المقدسة |
Kutsal Topraklar'daki görevini batırdın. | Open Subtitles | صنعت فطور خنزير مهمّتك في الأرض المقدّسة |
- Bu topraklar eşinize Kutsal Topraklar'daki görevinden dolayı verildi. | Open Subtitles | هذه القرية منحت إلى زوجك لخدماته في الأرض المقدّسة |
Çorak Topraklar'daki en iyi naip! | Open Subtitles | أفضل مشرف في الأراضي الوعرة؟ |
Ryder petrol arazilerine düzenlediğin saldırının kuruluş anlaşmasına yapılan bir ihlal olduğuna dair diğer baronları ikna etmeyi başarırsa Çorak Topraklar'daki her kırpıcı duvarlarımızı yıkar geçer. | Open Subtitles | إذا استطاع (رايدر) إقناع البارونات الآخرين أنّ هجومكِ على حقول النفط كان اختراقًا للهدنة سيهجم كل "كليبر" في الأراضي الوعرة علينا |
O adam İngiltere'ye ihanet etti. Kutsal Topraklar'daki kıyım hala onun yüzünden devam ediyor. | Open Subtitles | . المذابح في الأرض المقدسة مستمره بسببه |