Bayan Hilda Whittaker yular torbasıyla ne hoş görünüyor! | Open Subtitles | الآنسة هيلدا ويتكر تبدو الأكثر جاهزية بكيس الطعام واللجام |
Benden, onu sandalyesine oturtup, sidik torbasıyla birlikte ömrünün sonuna kadar tekerlekli sandalyesiyle gezdirmemi bekliyorsunuz. | Open Subtitles | تتوقع منّي ان أدفعها بكيس للتبوّل تحمله على الكرسي لبقية حياتها؟ |
Hiç portakal torbasıyla dövüldün mü? | Open Subtitles | هلّ سبقَ وأن تم ضربكِ بكيس من البرتقـال ؟ |
Ama birisi sizi oraya kadar izledi ve siz Prenses Shaista'nın dolabının önünde çömelmişken, kafanıza kum torbasıyla vurdu. | Open Subtitles | لكن شخصا ما تتبعك إلى هناك ؟ وضربك على مؤخرة الرأس بحقيبة رمل و سقطت أرضا قبالة خزانة الأميرة ً شاييســتا ً |
Ceset torbasıyla ne yapıyorsun Wilson? | Open Subtitles | ماذا تفعل بحقيبة الجثة " ويلسون " ؟ إنه " داغ " ايضاً ؟ |
- Kum torbasıyla şimdi çalışabilirim değil mi? - Daha değil, bekle. | Open Subtitles | بوسعي التمرّن بالكيس الآن ، صحيح - ليس بعد ، إنتظر - |
Kum torbasıyla ne işi var ki bunun ha? | Open Subtitles | لماذا يتمرّن بالكيس على أي حال ؟ |
Bari pencereleri çöp torbasıyla kapattığını söyle. | Open Subtitles | أخبرني على الأقل أنك أغلقت النوافذ بأكياس قمامة |
İstasyonun altındaki kum torbasıyla siperlenmiş sığınakta bir hareket var gibi. | Open Subtitles | يبدو أننا حصلنا على شيء ما.. تلك... غرفه محصنه بكيس رمل تحت المحطه مباشرة |
Bu çöp torbasıyla nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | إلي أين تذهبين بكيس القمامة هذا؟ |
"Sizde hâlâ bana ait olan bir şey var." "Onu getirin, yoksa içinizden biri ceset torbasıyla tanışır." " | Open Subtitles | "مازال بحوزتكِ شيء من ممتلكاتي، أحضريه وإلا فإن إحداكن ستخرج ملفوفة بكيس جثث... |
- Ceset torbasıyla da çıktı! | Open Subtitles | -و أخرج بكيس جثث |
Evden daima ceset torbasıyla çıkmıyorsa, evet. | Open Subtitles | إلا إذا غادر منزلهِ بحقيبة " |
Ağır kum torbasıyla çalışmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد التمرّن بالكيس الثقيل ؟ |
Öldükten sonra, katil kızın cesedini yakmaya çalışmış, beceremeyince bedenini çöp torbasıyla örterek nehir kenarına terk etmiş. | Open Subtitles | عندما كانت تحاول الإنتحار بإلقاء نفسها بالنيران عندما فشلت تلك المحاولة , إنتهى به المطاف بجانب النهر مغّلف بأكياس القمامة |