Alıcı Torbin. Satıcı Troy. | Open Subtitles | بما فيه السلاح الالكتروني. "توربين" هو الشاري "تروي" هو البائع |
Anlaşılıyor ki Torbin Salvi, hükümetimizin teröristlerle pazarlık yapmadığını bilmiyor. | Open Subtitles | بالتأكيد،"توربين سولفي" يعرف أن حومتنا لا تتفاوض مع الإرهابيين |
Torbin Salvi'nin isteklerini ana gemi olan bilgisayar karşılığında vermek istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريدين الإستسلام لمطالب "توربين سالفي" -في مقابل حاسب السفينة الأم ؟ |
Tamam, Dominik'i göz altına aldığında ben de Torbin'i arayıp değiş-tokuş işini konuşacağım. | Open Subtitles | -حسن، حين يكون معكم "دومنيك "، سأتصل بـــ "توربين" لإعداد التبادل |
Gabriel, Torbin Salvi'ye karşı tek pazarlık kozumuzun kaçmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | -جابرييل" ، لايمكنا أن ندع" وسيلة مساومتنا الوحيدة مع "توربين سالفي" تغادر هذا الممر |
Burada küçük bir şansımız var ve Torbin Salvi'nin anlaşmaya uyup ana gemi bilgisayarı getireceğinden emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | -لدينا وقت صغير هنا ، ونريد أن نتأكد أن "توربين سالفي" سيلتزم بجزئه من الصفقة ويحضر الحاسب معه |
Bu şekilde Torbin anlaşmadan cayarsa o ve kardeşi kendi sebep oldukları patlamada can verecekler. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لو تراجع "توربين" عن الصفقة، هو وأخاه سيقتلون في الإنصهار الذي صنعوه |
Torbin Salvi bunu anladığında kendisi için patlamaya engel olacak değil mi? | Open Subtitles | طالما "توربين سالفي" يفهم هذا، سوف يهتم شخصيًا أن يمنع الإنصهار، صحيح ؟ |
Torbin Salvi, abisinin karısı ile mi yatıyormuş? Bunu nasıl gözden kaçırdık? | Open Subtitles | "توربين سالفي" كان ينام مع زوجة أخيه كيف فاتنا هذا ؟ |
Troy,Torbin Salvi'yi tanımıyor. | Open Subtitles | -تروي" لا يعرف "توربين سولفي" " |