| "Sıcak güneşin altında sırt üstü yatan bir tosbağa görüyorsunuz." | Open Subtitles | وترى سلحفاة ملقاة على ظهرها في الشمس الحارقة |
| Vay be! Bu şey biraz daha hızlı giderse, kafam lanet olası bir tosbağa gibi vücuduma girecek. | Open Subtitles | هذا الشيء سريع رأسي سيلتصق في جسمي مثل سلحفاة لعينة |
| Son yarışta Boxy the Box tosbağa duvara sıkışmış görünüyor. | Open Subtitles | حسنا، لذا، في السباق النهائي، يَبْدو انه بوكسي، سلحفاة الصندوقَ ما زالَ ملتصقُ في الحائطِ |
| tosbağa ters dönmüş kalmış, karnı yakıcı güneşte kavrulmakta debeleniyor, dönmeye çalışıyor, ama dönemiyor. Sizin yardımınız olmadıkça dönemez. | Open Subtitles | السلحفاة ترقد على ظهرها بطنها تحترق فى الشمس تضرب بأرجلها لتعدل وضعها ولكنها لا تستطيع بدون مساعدتك |
| Yüce tosbağa denizden çıktığından beridir böyle, biliyor musun? | Open Subtitles | انها مثل السلحفاة العظمى الخروج من البحر ، هل تعلم؟ |
| Büyük tosbağa denizden karaya çıktığından beridir bu böyle. | Open Subtitles | منذ السلاحف العظيم قفز البحر مع الأرض على ظهرها. |
| tosbağa ters dönmüş kalmış, karnı yakıcı güneşte kavrulmakta... | Open Subtitles | السلحفاه مستلقية على ظهرهاوبطنهامعرضه لاشعة الشمس |
| - Sen birini buldun mu tosbağa? Elbette. | Open Subtitles | -هل حصلت على موعد حتى الأن, (تيرتل)؟ |
| Kaybol burdan seni lanet tosbağa! Yer yok! | Open Subtitles | اخرج يا سلحفاة الطين لا يوجد مكان |
| Yere bakıyorsunuz ve bir tosbağa görüyorsunuz. Size doğru geliyor. | Open Subtitles | إنظر أسفل وسترى سلحفاة تزحف نحوك |
| Yöneticiler bana baktıklarında yalnızca bir tosbağa görüyorlar. | Open Subtitles | إن مديرو التنفيذ يرونني سلحفاة |
| Yöneticiler bana baktıklarında yalnızca bir tosbağa görüyorlar. | Open Subtitles | إن مديرو التنفيذ يرونني سلحفاة |
| (Dinleyiciler: 300.) 300 mü? Hayır, yaşayan en yaşlı tosbağa 175 yaşında ve bu 2,000'e yakın bile değil. | TED | (الجمهور:300) رايتشل سوسمان: 300 ؟ لا, 175 هو عمر أكبر سلحفاة على قيد الحياة وهو رقم لا يقترب من 2000 |
| Yere bakıyorsunuz ve bir tosbağa görüyorsunuz. | Open Subtitles | تنظر لأسفل وترى سلحفاة |
| Yüce tosbağa denizden çıktığından beridir böyle, biliyor musun? | Open Subtitles | انها مثل السلحفاة العظمى الخروج من البحر ، هل تعلم؟ |
| tosbağa, şimdi, çorbaya girmeni istiyorum. | Open Subtitles | والأن أيتها السلحفاة أريدكِ أن تدخلي الى الحساء |
| Başka işler var sana. Çık ortaya seni tosbağa! Hadisene! | Open Subtitles | لدي عمل آخر أكلفك به تقدم يا شبيه السلحفاة |
| Büyük tosbağa denizden karaya çıktığından beridir bu böyle. | Open Subtitles | منذ السلاحف العظيم قفز البحر مع الأرض على ظهرها. |
| George, tosbağa yarışları ekolojik amaçlar için para kazandırıyor. | Open Subtitles | جورج، سباق السلاحف يجمع الاموال للأغراضِ البيئيّةِ |
| Ve bu arada her kim tosbağa Clyde'ı çaldıysa... | Open Subtitles | بالمناسبة.. (أيّاًكانمن سرقالسلحفاه(كليد، هذهِ السلحفاه .. |
| Biliyorsunuz, buradaki biri kesinlikle tosbağa Clyde hakkında yalan söylüyor. Kokusunu alıyorum. | Open Subtitles | أتعلمون, يوجدشخصٌماهنايكذب، بشأن السلحفاه (كليد) ، يمكنني شم رائحته. |
| tosbağa, bu adamların senin bakireliğine inanmadığını söyledi. | Open Subtitles | (تيرتل) قال أنهم لا يصدقون أنكِ عذراء |