Toyota burada çok kötü bir başlangıç yapıyor, görebilirsiniz, ve Birleşik Devletler Ford şurada yol dışına çıkıyor. | TED | بدأت التويوتا بداية سيئة للغاية في الأسفل كما ترون, و تخرج الفورد الأمريكبة عن الطريق هناك |
Bu bölüm benim Volvo'yu satıp, Toyota aldığım bölüm. | TED | وهذا هو الوقت الذي بعت فيه سيارتي الفولفو و اشتريت التويوتا. |
Yani bu cihaz bozulduğunda tamir etmek için gereken tek şey Toyota yedek parça bayiinden edineceğiniz yedek parçalar ve tamir yeteneği. | TED | لذلك فكل ما تحتاجه هو قطع غيار من سيّارة التويوتا والقدرة على إصلاح المصباح، وسيكون بإمكانك إصلاحه. |
Johnny Storm. Bana anlattığın beş para etmez Toyota bu demek. | Open Subtitles | جوني ستورم, إذاً هذه هي تراهات تويوتا التي كنت تتحدث عنها |
Bu sadece Toyota malzeme bilimine bağlı oldukları için etkili olan bir şey değil aynı zamanda davranışsal bilime de bağlı oldukları için etkili. | TED | إنها فعالة ليس فقط لأن تويوتا استثمرت في علم المواد و لكن لأنها استثمرت في علم السلوك أيضا |
Böylece ağaçlandırma süreci için, kalite ve etkinliği ile bilinen Toyota Üretim Sistemi'ni kıstas olarak aldık. | TED | لذا قمنا بتجريب نظام الإنتاج في تويوتا المعروف بجودته وكفاءته في عملية إنشاء الأحراج. |
Toyota hala elinde, iyi yol katediyor. | Open Subtitles | انت لازلت تملك التويوتا انها لم تقطع اميالاً طويله |
Şu gümüş renkli Toyota 5 kilometredir bizi geçmeye çalışıyor | Open Subtitles | صاحب سيارة التويوتا الفضية ظلّ يلاحقنا منذ ثلاثة أميال |
Bir tek bu 99 model Toyota'nın oradan çıktığına dair kayıt yok. | Open Subtitles | لكن لا يوجد لدينا اى سجل لتلك السيارة التويوتا 99 تغادر |
Toyota'dan toplanan örneklerin tahlil sonuçları geldi. | Open Subtitles | حصلت على النتائج من عينات السيارة التويوتا |
Evet ama Toyota'nın sahibi adam bahçıvan. | Open Subtitles | نعم الرجل الذى قاد التويوتا كان حارس اراضى |
Bir blok uzaktaki ağacın arkasına park edilmiş Toyota senin değil mi? | Open Subtitles | تلك ليست سيارة التويوتا الخاصة بك على بعد مجمع سكني مركونة خلف الشجرة ؟ |
Zırhlı araçlarda geçen haftalardan sonra Toyota'mız çok narin ve kırılgan gelmişti. | Open Subtitles | وبعد أسابيع في عربات الجيش المصفحة، بدت سيارتنا التويوتا رقيقة وضعيفة. |
Bugün pek çoğunuz belki de Google, Toyota ya da McDonald's gibi kuruluşlarda çalışıyorsunuz. | TED | جلُّكم اليوم، ربما، يعمل لدى شركة، كشركة غوغل أو تويوتا أو ماكدونالدز. |
O zaman Toyota araba üretimini nasıl kurtarabildi? | TED | كيف يعقل، إذن، أن تويوتا كانت قادرة على استعادة إنتاج السيارات؟ |
Rekabet cephesinde, hepimiz biliyoruz ki Toyota ABD nin 3 büyük oto üreticisinin toplamından (General Motors, Ford ve Daimler Chrysler) daha fazla piyasa büyüklüğüne sahiptir. | TED | أما من جهة القدرة التنافسية فنحن نعلم أن القيمة السوقيه لشركة تويوتا هي أكبر من تلك لمجموع منافسيها الثلاث. |
Bir kişi, Toyota Yaris almak niyetiyle araba galerisine gider, | TED | شخص يسير في ساحة للسيارات ، وكانوا يفكرون في شراء سيارة تويوتا ياريس. |
Bu yerlerin hemen hepsinde sokakta çalışan bir sürü Toyota Forerunner mevcut. | TED | يوجد سيارة تويوتا رباعية الدفع في كل حيّ في تلك الأماكن. |
Bu günlerde Statler Toyota, tüm 1985 model Toyotalarda... yılın en iyi fiyatlarını veriyor. | Open Subtitles | و حتى الأن قامت شركتى ستاتلر و تويوتا بأفضل صفقة لهذا العام. على كل نماذج تويوتا لعام 1985. |
Kahrolası bir Datsun, Toyota, kahrolası bir Mustang, Buick. Kahrolası 4 teker ve bir koltuk! | Open Subtitles | داستون لعينة, تويوتا لعينة مستانغ لعينة, بيوك لعينة, أربع عجلات لعينة ومقعد |