"tracey" - Translation from Turkish to Arabic

    • تريسي
        
    • ترايسي
        
    • تراسي
        
    • تريسى
        
    Hiçbirinizin Tracey Abernathy'le yalnız kalmasını istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد أحدا منكم أن يقضى وقته مع تريسي أبيرناثي وحده
    Tracey'nin mezunlar toplantısına gelmesi gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles تران لا تحسب تريسي ستحضر حفل لم الشمل التي ستقيمه المدرسة
    Tracey'nin kurtulması için onu kliniğe yatırabilir miydim? Hayır! Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ أَجلب تريسي إلى العياداتِ لإسْتِرْجاع نظافتها من الأدمان؟
    Tracey Lambert, dün öğleden sonra oda arkadaşına yürüyüşe gittiğini söylemiş. Open Subtitles اذن البارحة عصرا ترايسي لامبرت اخبرت رفيقة سكنها انها ذاهبة لتتمشى
    Tracey kilise korosunun bir üyesi ve cemaatim çaresizlik içinde. Open Subtitles اذن؟ ترايسي عضو من كورس الكنيسة و مجموعتنا تشعر باالعجز
    Özetle, Tracey geleceği görebiliyor. Şu an onun hakkında konuştuğumuzu biliyor. Open Subtitles للتلخيص أقول بأن تراسي تستطيع رؤية المستقبل إنها تعرف أننا نتكلم عنها
    Büyük kalp hırsızı Leonardo DiCaprio özel bir E.T. röportajında bana, Tracey Kimberly'ye yazın en çok izlenen filmi Titanik'in ikincisini çekmek için şu anda stüdyoyla görüşmekte olduğunu söyledi. Open Subtitles نبضة قلب تيتانيك,ليوناردو ديكابريو أخبرنى,تريسى كمبرلى فى انفراد صحفى ل اى تى فى انه يجرى اللآن مفاوضات
    Tracey'nin annesi okul otobüsünün kızını buraya bıraktığını ve eve kadar bir komşularıyla birlikte gelmesi gerektiğini söylüyor. Open Subtitles اذن والدة تريسي قالت ان حافلة المدرسة اوصلتها بعد المدرسة كان من المفترض ان تمشي للمنزل مع احد الجيران
    Tracey Croft'da Chop ile kebabının ve dilinin birazını paylaştı. Open Subtitles ". إشتركت تريسي كروفت قليلاً من طعام الكباب مع تشوب"
    Selam. Ben de Tracey ile yeniden bir araya geldiğimi söylemek için gelmiştim. Open Subtitles مرحبــا، لقد كنت قادما للتو لأخبركم أني قد عدت أنا و"تريسي" لبعضنـا البعض.
    - Tamam, o zaman girebilirsin. Tracey, içeri gir artık... Open Subtitles - حسناً اذن أنت يمكنك أن تدخل تريسي عودي
    Annem Tracey'nin yanında. Durumu daha iyi. Open Subtitles أمي هناك مع تريسي هي أفضل هي مستقرة
    Ben artık rahip değilim Tracey. Open Subtitles تريسي أنا لم أعد فى النّيافة بعد الان
    8 yaşındaki Tracey Belle'in kayıp olduğu bildirildi. Open Subtitles فتاة عمرها 8 سنوات, ترايسي بيل قد بلغ انها مفقودة
    Tracey bir hafta içinde burada kaybolan ikinci kız ve birinciye ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Open Subtitles اسمع ترايسي ثاني فتاة تفقد خلال اسبوع و كلنا نعرف ما حصل للاولى
    7 gün içinde, muhabir Tracey Pendergrass okul kampusuna gelecek ve yeni yıldız şarkıcımın 5 kilo verip cinsiyetine uygun bir amigo üniforması içinde olması gerekiyor yoksa takımdan kovulacak. Open Subtitles بعد سبعة أيام المراسلة ترايسي بيندرجراس ستصل إلى هنا وعلى نجمتي المغنية الجديدة أن تفقد عشرة باوندات
    Doug ve Tracey'nin şerefine sıkıcı biralarımızı havaya kaldıralım. Open Subtitles حسناًن دعونا نرفع مشروبنا و نقدم نخباً لدوغ و ترايسي
    Kesinlikle Tracey değildi. Tekrar arıyorum. Open Subtitles هذا بالتأكيد لم يكن ترايسي سأجرب مرة أخرى
    Tracey bizi büyük bir buluşa götürecek. Onunla tanışmak istiyorum. Open Subtitles تراسي ستقودنا لتحقيق العديد من الأمور اريد أن اقابلها
    Tracey Jerrod Peter Fleming'i öldürmeye çalıştı. Open Subtitles لقد حاولت تراسي جيرود لتوها أن تغتال بيتر فليمنغ
    Tracey Kimberly'yle doğrudan olay yerine bağlanıyoruz. Open Subtitles ضع القوارب المطاطية ها هو الهراء قادم نحن سنذهب الآن مباشرة الى المشهد مع تريسى كمبرلى
    Tracey'nin yanına geldi ve Tracey lanet şeyi yüzüne takmış! Open Subtitles وهو جاء إلى (تريسى) (تريسى) ألبسه شئ ما على وجه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more