Ve Haiti, eğer oraya daha önce gittiyseniz, tam bir trajediydi. | TED | وهايتي ، اكثر من أي وقت مضى ، هي مجرد مأساة. |
Bu, olacağını kimsenin beklemediği bir trajediydi. Ancak geriye dönüp baktıklarında, tehlike belirtilerini fark ettiler fakat daha önce kimse bu belirtileri anlamamıştı. | TED | كانت هذه مأساة لم يتوقعها أحد، ولكن عندما نظروا إلى الماضي، أدركوا وجود علامات منذرة، غير أنهم لم يفهموا ما رأوه. |
Bu korkunç bir trajediydi sayın büyükelçi. | Open Subtitles | لقد كانت تلك مأساة فظيعة يا سيادة السفير |
Bir trajediydi ama herkesin başına gelebilecek bir şeydi. | Open Subtitles | كانت مآساة, ولكن كان من نوع الاشياء الذي قد يحصل لأي احد |
Bay ve Bayan Ramsey, Jon Benet'in zamansız ölümü tam bir trajediydi. | Open Subtitles | السد و السيدة رمزي وفاة جون بينت المفاجئة هي المأساة جريمة مشهورة حدثت في أمريكا |
Havarilerine göre, bu tam bir trajediydi. Çünkü resmin tamamını göremiyorlardı. | Open Subtitles | بالنسبة لأتباعه، كانت مأساةً لأنهم لم يستطيعوا رؤية الصورة الأكبر |
Kendi adına konuş. Original Cindy'nin Cumartesi gecesi tam bir trajediydi. | Open Subtitles | تكلم عن نفسك سيندي الأصلية كانت لديها ليلة سبت مأساوية |
Şu bir gerçek ki Malcolm X suikastı, talihsiz bir trajediydi. | Open Subtitles | مالكولم إكس" هى مأساة سيئة" .. و هذا معناه أنه مازال |
Bildiğiniz gibi, cemaatimiz korkunç bir trajedinin küllerinden doğdu, adalet isteyen korkunç bir trajediydi bu. | Open Subtitles | كما تعرفون مجلسنا ولد من رماد مأساة شنيعة، مأساة ما زالت تصرخ طلباً للعدالة |
23 yıl önce olanlar bir trajediydi. Fakat, daha büyük bir iyilik için gerekliydi. | Open Subtitles | ما حدث هنا منذ 23 سنةً كان مأساة ولكن ذلك كان ضرورياً للخير الأعظم |
Bu bir trajediydi burada olmanı isterdim. | Open Subtitles | لقد كانت مأساة حقاً لقد تمنيت لو كنت هنا |
Ona ve annenize olanlar çok büyük trajediydi. | Open Subtitles | ما حدث له وأمك، كان في الواقع مأساة كبيرة. |
Ama bu korkunç bir trajediydi. Bu ölümlerden kimlerin sorumlu olduğunu, bulmak bu kadar zor olmamalıydı. | TED | لكنها كانت مأساة مريعة ، ولم يكن ينبغي أن يكون من الصعب مجرد محاولة إيجاد المسؤولين عن تلك الوفيات . |
Olay çok korkunç bir trajediydi. | Open Subtitles | الأمر كان عبارة عن مأساة فظيعة |
Bugün gerçek bir trajediydi. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | اليوم كان مأساة حقيقة شكراً لكم |
-Evet, bir trajediydi, bayan. -Hayatını orada kaybetmişti değil mi? | Open Subtitles | مأساة, نعم يا سيدتى هل فقد حياته هناك ؟ |
- Doğru dedin. Ölümü büyük bir trajediydi. | Open Subtitles | -أنت تنطق بالحقيقة، مقتله كان مأساة عميقة |
Son birkaç yılda başına gelenler tam bir trajediydi ama önemli olan bu değildi. | Open Subtitles | ما حدث له في السنوات القليلة الماضية كان مأساة -لكن ذلك خارج موضوعنا |
Ölümü, onu tanıyan herkes için büyük bir trajediydi. | Open Subtitles | "وفاته كانتَ مآساة عظمى، أثرت بشكل كبير" -على جميعِ معارفهِ" " |
trajediydi. | Open Subtitles | كانت مآساة |
Bu Peron için en mükemmel trajediydi | Open Subtitles | المأساة كانت فرصة لبيرون |
Kraliyet ailesinin unutmak istediği türden bir trajediydi. | Open Subtitles | وقد كانت مأساةً أرادت العائلة الملكيّة نسيانها |
Kendi adına konuş. Original Cindy'nin Cumartesi gecesi tam bir trajediydi. | Open Subtitles | تكلم عن نفسك سيندي الأصلية كانت لديها ليلة سبت مأساوية |