Mickey hapisten çiktigindan beri, Trev ile aramiz bir garip. | Open Subtitles | الأمور أصبحت غريبة بينى و بين تريف منذ خرج ميكى |
Tamam, birazdan dönerim, Trev. | Open Subtitles | حسنا.. سأعود حالا يا تريف سأعود يا تريف |
Trev, geçen yıl gerçekten futbol takımını havaya uçuracak mıydın yoksa sadece söylenti miydi? | Open Subtitles | (تريف) في السنة الفائتة، هل كنت ستفجّر نادي كرة القدم، أم كان ذلك مجرد هراء ؟ |
Trev, bir daha başına gelebilme ihtimaline karşı not almak isteyebilirsin: | Open Subtitles | (تريف)، لربما عليك تدوين ملاحظة في حال تكرر معك الأمر |
Trev'e bunun kendimi ne kadar kötü hissettirdiğinden bahsettim. | Open Subtitles | أخبرت (تريفر) بمدى السوء الذي جعلتني أشعر به كأنني لا شيء |
Trev, Middleman özür mü diliyor? | Open Subtitles | يا تريف ، هل الوسيط يتعذر ؟ |
Trev, kitabı bana uzat. | Open Subtitles | تريف ناولني الكتاب |
Bazı anlaşmazlıklarımız oldu, ama ben ve Trev kardeş gibiydik. | Open Subtitles | كنا نختلف في بعض الأمور و لكنني و (تريف) كنا كالإخوة |
Trev, anladığım kadarıyla yaşadığın kötü zamanlar olmuş. | Open Subtitles | تريف)، أتفهم إنك تحيا بشكل قاسي بشكل قاسي لفترة ليست باقصيرة حتى الآن. |
Bu Trev Blundell'in Dehşetin Dişleri Gösterisi çalışanı Coral. | Open Subtitles | والآن إسمعني جيداً، إن (كورال) موظفة في متحف (تريف بلانديل) "القرش المرعب" |
Trev Blundell olarak ondan sorumluyum. | Open Subtitles | وبصفتي (تريف بلانديل)، فأنا أهتم لأمرها. |
Trev, nasılsın dostum? | Open Subtitles | مرحبا تريف كيف حالك صديقي؟ |
Ama bu bir satranç oyunu Trev. | Open Subtitles | لكنها لعبة شطرنج تريف |
- Trev, Pakistan resmi kaynaklarına mesaj iletmem için yerel bir kaynağa ihtiyacım var. | Open Subtitles | (تريف)، أريد شخص محليّ ليساعدني اوصل رسالة للحكومة الباكستانية الرسمية |
İstediğini biliyorum, Trev. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك فعلت، تريف |
Harikalar. Trev, Valerie'ye; o Josie'ye; o Ginger'a; o Tina'ya; | Open Subtitles | (تريف) أخبر (جوسي)، التى أخبرت (غينغر) التى أخبرت (تينا)، التى أخبرتني |
Trev haklıymış. | Open Subtitles | تريف) كان مُحقًا، لم يتكبدوا عناء إخفائه حتى) |
Belki Trev, Jason hakkında önemli olduğunu düşünmediği bir şeyler biliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما (تريف) يعرف شيئا عن (جايسون) لم يعتقد بأنه أمر مهم |
Evet, Charli ve Trev beni öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | - بالفعل , لقد حاول (تريفر) قتلى |
Trev'in duvarında annesinin onu doğurduğu yaştaki bir fotoğrafı vardı. | Open Subtitles | تريفر) وضع صورة أمه على السقف) |
Neden sadece yatağa gelmiyorsun, Trev? Lütfen. | Open Subtitles | لماذا لا تحضر الى السرير ,ارجوك يا تريفور |