Çünkü bir kere trilyonlarca atomu topladığınızda, o kuantum tuhaflığı birden dağılır. | TED | لأنه بمجرد أن تضع تريليونات الذرات معاً، فإن دهشة الكم تتلاشى تماماً. |
Birçoğu güneş yoluyla oluşan trilyonlarca nötrino her saniye bize doğru uçuşur. | TED | إن تريليونات النيوترينوات، والصادرالعديد منها عن الشمس، تتطاير عبرنا في كل ثانية |
Ve trilyonlarca galaksinin, sekstilyonlarca gezegenin olmasının nedeni, buna ve buna benzer bir şey yaratmak. | TED | والهدف من تريليونات المجرات، وسكستليونات الكواكب، هو خلق شئ يبدو مثل هذا و شئ يبدو مثل هذا. |
Bu trilyonlarca yıldızın bulunduğu ada,... 2.5 milyon yıl ışık yılı uzaklıktadır. | Open Subtitles | هذه الجزيرة تتكون من أكثر من تريليون نجوم تقع على بعد مليونين ونصف مليون سنة ضوئية. |
Ama burada binlerce tonluk buz kütleleri yerine trilyonlarca tonluk büyük kaya plakaları vardı. | Open Subtitles | ولكن بدلاً من جبل ثلجياً يزن بضعة آلاف الأطنان كان يتكلم عن كتل صخرية من ملايين الملايين من الأطنان |
Bunu yapmamak, tamamen yeni bir gezegendeki uçsuz bucaksız araziyi trilyonlarca atmosferik gaz yayarak ve tüm bu gazları tutması için devasa bir cam kubbe inşa ederek yeniden düzenlemek demektir. | TED | عدم القيام بذلك سيعني الحاجة إلى تجهيز هكتارات لا تنتهي من الأراضي على كوكب جديد بالكلية من خلال إطلاق مليارات الجالونات من غازات الغلاف الجوي وبناء قبة زجاجية ضخمة لاحتوائها جميعاً. |
Ve öyle bir dünya ki günlük hayatımızdan oldukça farklı, trilyonlarca atomdan oluşan. | TED | وهو عالم يختلف كلياً عن عالمنا اليومي، مصنوع من تريليونات الذرات. |
Yani bütün cansız maddeler de, trilyonlarca atomdan oluşan. | TED | كل مادة غير حية، تتكون من تريليونات الذرات. |
Her an trilyonlarca hücre kan damarlarınız boyunca dolaşıyor, bazen de vücudunuzun çevresini sadece bir dakikada dolaşıyor. | TED | في كل لحظة تجوب تريليونات الخلايا داخل أوعيتك الدموية أحيانًا، تطوف حول الجسد خلال دقيقة واحدة فقط. |
11 Eylül, milyarların üzerine trilyonlarca dolar eklemek için, yalnızca, ölümü yüzlercesinden binlercesine dönüştürerek, uğruna binlerce insanın katledildiği bir yalandan ibarettir. | Open Subtitles | الكذب الذى قتل آلاف الناس وبالتالى قتل مئات الآلف غيرهم، ثم جمع تريليونات من الدولارات |
Önümüzde, trilyonlarca kilometre, milyarlarca yıldız var. | Open Subtitles | فأمامنا تريليونات الكيلومترات ومليارات النجوم |
trilyonlarca kilometre uzakta, milyarlarca yıl önce. | Open Subtitles | على بعد تريليونات الكيلومترات وقبل مليارات السنين |
Kör edici bir ışık ve enerji dalgası, trilyonlarca kilometre uzağa fırlıyor. | Open Subtitles | شعاع من الضوء خاطف للأبصار ينفجر لمسافة تريليونات الكيلومترات |
Ve burda, ölçeği çok pek çok kez büyüttüğümüzde, bu masayı, beni ve evrendeki diğer her şeyi yapan trilyonlarca atomun ihtiva ettiği düzenli tip elektronlar var. | Open Subtitles | وهنا، زاد مرات عديدة جداً هو ألكترون عادي من النوعِ المحتوى داخل تريليونات من الذرات التي تشكل هذه الطاولة، |
Bu, mortgage ve diğer krediler yoluyla dünyadaki yatırımcıları trilyonlarca dolarla ilişkilendiren yeni bir sistemdi. | Open Subtitles | الذى ربط تريليونات الدولارات من الرهن العقارى و قروض أخرى مع مستثمرين من كل أنحاء العالم |
Devasa çarpışmalarla trilyonlarca yıldız birbirini çekiyor. | Open Subtitles | تصادمات عملاقة .. بسبب جذب تريليونات النجوم لبعضها البعض |
Tip 1A süpernova patlaması uzaya trilyonlarca mil mesafeye demir püskürtür. | Open Subtitles | المستعرّات العظمى من النوع ايه وان تفجّر الحديد تريليونات الأميال نحو الفضاء هذا حيثما يأتي أغلب الحديد في الكون |
Ömürleri milyarlarca ya da hatta trilyonlarca yıllık zaman akışının sınırlarını çizer. | Open Subtitles | تلك الفترات التي تحدد مرور الزمن بمليارات او حتى تريليونات السنين |
Biz trilyonlarca yıldır devam eden bir savaşın ortasındayız, | Open Subtitles | نحن في منتصف معركة مستمرة من تريليون سنة |
Yüz milyonlarca dünya. Milyar trilyonlarca insan. | Open Subtitles | و مئات الملايين من الكواكب و بليون تريليون نسمة |
Vücudumu oluşturan trilyonlarca hücreden her birinin sadece tek bir hücreden gelmiş olması olağandışı bir düşünce. | Open Subtitles | هذه هي الفكرة غير العادية،أن ملايين الملايين من الخلايا التي يتكون منها جسمي جاءت في الأصل من خلية واحدة |
Dev kütleli yıldızların ömürleri milyon yıllarla ölçülürken en küçük kütleli yıldızların ömürleri on milyarlarca hatta trilyonlarca yılla ölçülür. | Open Subtitles | .. بينما تقاس حياة النجوم الضخمة بملايين السنين النجوم ذوات الكتلة الصغيرة تقاس حياتها بعشرات مليارات أو حتى تريلونات السنين |
Örneğimizde: küçük metal parçasını oluşturan trilyonlarca atomun hepsi duruyor ve aynı zamanda bu atomlar yukarı ve aşağı hareket ediyorlar. | TED | من جهة .. هناك ترليون ذرة قد شكلت الجسيم المعدني هذا وهي ثابتة ولكن في نفس الوقت هذه الذرات تتحرك الى الاعلى والاسفل |
Yani trilyonlarca dolar üzerinde oturan sizler bize gelin, olur mu? | TED | فانضموا إلينا يا أصحاب التريليونات من الأموال، انضموا إلينا، أليس كذلك؟ |