Bu binada birisi olmaz zorunda! tuğlaya ihtiyacım var. Sadece bir tuğlaya. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك شخص ما أحتاج طوبة |
Ama sabıka fotoğrafını bir tuğlaya bağlayıp camıma attığın için sağ ol. | Open Subtitles | ولكن شكراً لأنك رميت طوبة, على نافذتي. |
130 derece sıcaklığın içinde, erkek, kadın, çocuk aslında bütün aile, toz bulutu içinde makinalar gibi hareket ederek tuğlaları kafalarının üstüne yerleştirip 18 tuğlaya kadar tek seferde kavurucu fabrikanın içinden yüzlerce metre uzaklıktaki kamyonlara götürüyolardı. | TED | مطوقين بدرجة حرارة تبلغ 130 درجة مئوية، الرجال والنساء والأطفال، العوائل بكاملها في الواقع، كانوا ملتفين بغطاء كثيف من الغبار، بينما تتراص قطع الطوب على رؤوسهم بطريقة ميكانيكية، تصل لثمانية عشرة طوبة في المرة الواحدة، يحملونها من الأفران الحارقة للشاحنات التي تبعد مئات من الياردات. |
Aynı bir tuğlaya ev denmeyeceği gibi. | Open Subtitles | طوبة واحدة لا تصنع منزلاً |