Evet, yemekten sonra tuhaf davranmaya başladı. | Open Subtitles | أجل لقد بدأ يتصرف بغرابة بعد تناول الغداء |
Sonra Welch tuhaf davranmaya başladı, ve yalnız olup olmadığımı sordu. | Open Subtitles | و بعدها (ويلتش) بدأ يتصرف بغرابة و سألنيّ إن كنتُ وحيدة بالمنزل. |
Benden uzaklaşmaya ve tuhaf davranmaya başladı. | Open Subtitles | إنه يتصرف بغرابة و برودة |
Benimle yalnız kalır kalmaz da tuhaf davranmaya başladı. | Open Subtitles | وفي اللحظة التي كنّا فيها بمُفردنا، بدأ يتصرّف... بغرابة. كيف؟ |
Avukatı geldiği sırada Stiles tuhaf davranmaya başladı, korkmuş gibi. | Open Subtitles | حسناً، إذن ظهر مُحامي المُنظمة، و(ستايلز) بدا يتصرّف بغرابة وبخوف. |
Bart tuhaf davranmaya başladı ve şu pizza kamyonu iki haftadır karşı kaldırımda duruyor. | Open Subtitles | بارت) بات يتصرّف بغرابة) ...وشاحنة توصيل البيتزا واقفة في الشارع المقابل منذ أسبوعين |
Birkaç gün önce Emir tuhaf davranmaya başladı. | Open Subtitles | (قبل عدة أيام، بدأ (أمير يتصرف بغرابة |
Çok tuhaf davranmaya başladı. | Open Subtitles | (مايكل)... إنه يتصرف بغرابة جداً الآن |