"tuhaf ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • غريب و
        
    • الغريبة و
        
    • وغريبة
        
    • غريب وغير
        
    • غريبة و
        
    • غريبة وخارقة
        
    • الغريب والمروّع
        
    Hayır, bu yeterince tuhaf ve daha da tuhaflaşmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles إرحلي لا, هذا غريب, و أنا لن أدعه يصبح أكثر غرابة
    tuhaf ve ürkütücü ayrıca ölü birini canlandıracak gibi hissediyorum. Open Subtitles هذا غريب و مخيف ، و أشعر وكأنني منعش الموتى
    Bence tuhaf ve ürkütücüsün, ve seni hayatımın aşkına tercih edeceğimi düşünüyorsan, dünya üzerindeki en hayalperest insansın demektir. Open Subtitles أعتقد أنك غريب و مخيف و إن كنت تعتقد أني سأختارك بدلاًعنحب حياتي.. ستكون أكثر رجلاً ضالاً على وجه الأرص
    Videocuya ve çizgi roman toplantılarına yaptığım yolculuklarda çok tuhaf ve mucizevi şeyler gördüm. Open Subtitles خلال سفرياتي لمحلات ألعاب الفيديو للإتفاقيات التجارية لقد رأيت الكثير من الأشياء الغريبة و المحيرة و من الصعب أن أقول
    Dedektif benim kızım çok yani oldukça tuhaf ve gariptir. Open Subtitles ‫ايها المحقق، ابنتي هي جدا... ‫حسنا، هي منفردة جدا وغريبة
    - Bu tuhaf ve acaip, biliyorum.. Ama en azından denemelisin. Open Subtitles أنا أعلم أنه هو غريب وغير حرج، ولكن انت يجب محاولة على الأقل.
    Başımdan geçenlerin tuhaf son derece tuhaf ve acıklı çok acıklı olduğunu söyledi. Open Subtitles .. و اقسمت انها غريبة للغاية. .. انها غريبة و مؤلمة .. انها مؤلمة بصورة رائعة
    Benimle Bay Blake gibi insanlar tuhaf ve anlaşılmaz şeyler yaratır. Open Subtitles " الأشخاص مثلي ومثل السيد " بلايك يخلقون أشياء غريبة وخارقة للطبيعة
    O, tuhaf ve korkutucuydu ve onun hakkında bir şey öğrenemedik. Open Subtitles لقد كان غريب و مُخيف. ولم نستطع العثور علي أي شئ من ورائه.
    Biraz tuhaf ve alışılmışın dışında davrandığımı biliyorum ve bu seni geriyorsa özür dilerim ama... Open Subtitles و أعلم أنني غريب و غيّر تقليدي وآسفأن كانهذا يثيّرأعصابك..
    Bu evliliğin hata olduğunu biliyorum. Dorian'da tuhaf ve kötü bir şey var. Open Subtitles أعرف أن هذا الزواج خطأ "يوجد شيئ غريب و شرير في "دوريان
    tuhaf ve sapıkça olmasına rağmen. Open Subtitles على الرغم من هذا قد كان غريب و خاطئ
    Atomun keşfetmeleri için birbirlerini kutlama şansından önce ayakları kayıp, tuhaf ve o zamanlar korkutucu olan yeni bir dünyaya yuvarlandılar. Open Subtitles قبل أن تتاح لهم الفرصة كي يهنئ بعضهم البعض على اكتشاف الذرة انشق البساط من تحت أقدامهم و سقطوا في دوامة في عالم جديد غريب و مرعب
    Nadir bir tür, tuhaf ve değişken davranışlara meyillidir. Open Subtitles سلالة نادرة، و تصرف غريب و غير منتظم
    Hiç bu kadar tuhaf ve zorlama bir gülümseme görmedim. Open Subtitles مثل هذه الأبتسامة الغريبة و مصطنعة
    "Cooper, Amelia'ya gelecekte olacak tüm tuhaf ve inanılmaz şeyleri anlattı. Open Subtitles "كوبر) أخبر (إيميليا))" "حول الأمور الغريبة و المذهلة التي يحتويها المستقبل، كالحواسيب"
    tuhaf ve saçma hikayelerle ...birbirimizi kokutacak şeyler yapmayalım. Open Subtitles دعونا لا نخوفبعضناالبعض معقصصمجنونة وغريبة
    Geldiğinde bana karşı soğuk, tuhaf ve kötü davranırsa sorun yok demektir. Open Subtitles وغريبة وقاسية معي عندها عظيم انه العمل كالعادة
    Kitapta, "Yaşayanlar tuhaf ve sıradışı şeyleri görmezden gelir" diyor. Open Subtitles يقول: "الأحياء يتجاهلون كل ما هو غريب وغير عادي."
    Kehanet, tuhaf ve olabildiğince kaba çizilmiş. Open Subtitles النبوءة غريبة و مرسومة بهمجية في أحسن الأحوال
    Benimle Bay Blake gibi insanlar tuhaf ve anlaşılmaz şeyler yaratırlar. Open Subtitles " الأشخاص مثلي ومثل السيد " بلايك يخلقون أشياء غريبة وخارقة للطبيعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more