"tuhaftır" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومن الغريب
        
    • بغرابة
        
    • هو غريب
        
    • نحو غريب
        
    • غريبوا
        
    • غريبون
        
    tuhaftır ki katılımcılara odaya girmeden önce ayakkabılarını çıkartmaları söylenene kadar ani bir değişime rastlanmamış. TED ومن الغريب تماماً، لم يسجل أي تغيير مباشر لغاية الطلب من المشاركين نزع أحذيتهم قبل دخولهم القاعة.
    tuhaftır yunuslar kıyıya vurmak için hep sağ yanlarını kullanıyorlar. Open Subtitles ومن الغريب أن الدلافين تستخدم دائما الجانب الأيمن للدفع الى الشاطئ.
    O biraz tuhaftır Pek yasak tanımaz Open Subtitles إنه يقيم هنا مؤقتاَ يتصرف بغرابة أطوار وليس له موانع
    Sadece elektronun yerini bilmemek değil elektronun sanki aynı anda her yerdeymiş gibi davranması da tuhaftır. Open Subtitles وهو ليس فقط بأنّك لا تَعرف اين يكون الألكترون، انه بغرابة الإلكترون نفسه في كل مكان في الوقت نفسه.
    Gossamer gibi tuhaf bit tipe yardım edebilecek tek kişi başka bir tuhaftır. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي يستطيع مساعدة غريب أطوار كجوسيمير هو غريب أطوار مثله
    Elliot, DiLaurentis ailesi hakkındaki neredeyse her şey tuhaftır. Open Subtitles إليوت ،تقريباً كل شيء عن عائلة ديلورانتس هو غريب.
    Ne tuhaftır ki, bu rol kendi duygularımı yansıtıyor. Open Subtitles و على نحو غريب تعكس شخصيتى ما أنا عليه فعلاً.
    Bak, insanlar tuhaftır. Daha dikkatli olmalısın. Open Subtitles الناس غريبوا الأطوار يجب أن تكون أكثر حذراً
    Yani kadınlar tuhaftır ve hassastır Open Subtitles انهم غريبون وحساسون
    Birkaç yıl önce, tuhaftır, tuvalete gitmem gerekti. Umumi bir tuvalet buldum, kabine girdim ve her zaman yaptığım şeyi yapacaktım: tuvaleti kullanacak, sifonu çekecek ve unutup gidecektim. TED قبل بضع سنوات، ومن الغريب حقاً أردت أن أقضي حاجتي ولقد وجدت حماماً، ولكنه حمام عام ثم دخلت إلى ذلك الكشك وأنا على استعداد للقيام بما أفعله معظم حياتي: استخدام دورة المياه، غسل المرحاض، و نسيان أمر ذلك الحمام.
    tuhaftır, isminiz sürekli karşımıza çıkıyor meclis üyesi hanımefendi. Open Subtitles ومن الغريب. اسمك يبقي ظهرت،
    Hayır, gelinler tuhaftır. Open Subtitles كلا، العروسات يتصرفن بغرابة.
    tuhaftır ama Bay Lyle arzularıma itaatsizlik gösteriyor. Open Subtitles سيد (لايل) يُعاند بغرابة تلبية رغاباتي
    tuhaftır ki, her şeyin ölmesine izin verdin. Open Subtitles -تركت كل شيء يموت بغرابة
    Ayrıca birisinin hayatınıza girip, bu kadar büyük bir etki bırakıp, geldiği gibi kaybolup gitmesi çok tuhaftır. Open Subtitles "وكيف هو غريب شخصٌ ما يدخل عالمك" "ويحدث ذلك التأثير الكبير، ومن ثم يختفي فقط هكذا، ولا يُرى مجدداً"
    -Büyük böyle konularda tuhaftır. Open Subtitles الكبير هو غريب عن الاشياء.
    - Evet. - Biraz tuhaftır. Open Subtitles نعم ، هو غريب بعض الشئ.
    Bu mücevher böceği, tuhaftır ki diğer hayvanlar yangından kaçarken bu sıra dışı yaratık bulmak için uzun mesafeler kat ediyor. Open Subtitles هذه خنفساء الياقوتة وعلى نحو غريب وبينما تلوذ جميع الحيوانات الأخرى بالفرار من اللهب يقطع هذا المخلوق الفريد أميالاً سعياً وراءه.
    - Pek çok arkadaşlar tuhaftır. Open Subtitles الكثير من الاصدقاء غريبوا الاطوار
    Erkekler tuhaftır. Haydi bak. Open Subtitles الصبية غريبون انظري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more