"tulip" - Translation from Turkish to Arabic

    • توليب
        
    • تيوليب
        
    • تولبك
        
    • في الحلقة
        
    Tulip gibi kız arkadaşım olsa gece gündüz endişelenirdim dostum. Open Subtitles لأنه لو كان لدى فتاة مثل "توليب"، لقلقت عليها طوال اليوم يا رجل.
    Tulip gibi kız arkadaşın olsa boşa vakit harcıyor olurdun. Open Subtitles لو أن لديك فتاة مثل "توليب"، فأنت تُهدر وقتك.
    Tulip O'Hare'in iyi bildiği bir şey varsa o da başının çaresine bakmaktır. Open Subtitles إذا كان هناك شىء تجيده "توليب أوهارو"، فهو الأعتناء بنفسها.
    Henry Tulip gelir sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت بانه هنري تيوليب
    Teksas'ta, Tulip yakınlarında çiftçilik de yapıyorum. Open Subtitles أقوم ببعض الأعمال الزراعية ، أيضا ، بالقرب من (تولبك) ، (تكساس).
    Bywater'da sokağın ortasında duruyorum Tulip. Open Subtitles أقف بمنتصف الشارع بوسط شارع "باى واتر" يا "توليب".
    Tulip, hayatım, belki de oraya gitmeye biraz ara vermelisin. Open Subtitles "توليب"، يا عزيزتي، أعتقد أنه يجب أن تبتعدي قليلاً عن هذا المكان.
    Ve o kafes Tulip'in batısı, Teksas ve Somali'nin doğusuyla da sınırlı değil. Open Subtitles وأنه ليس محدود من الغرب من (توليب) ، (تكساس) أو من الجانب الشرقي من أرض (الصومال).
    Ve o kafes Tulip'in batısı, Teksas ve Somali'nin doğusuyla da sınırlı değil. Open Subtitles (وأنه ليس محدود من الغرب من (توليب (تكساس) أو من الجانب الشرقي من أرض (الصومال)
    Tulip'le tanışacak kadar dayanabilirsen neden bahsettiğimi anlarsın. Open Subtitles (اذا انك اطلتي اللقاء ب (توليب انك تعلمين بما اعنيه
    Seni buraya benim getirdiğimi Tulip asla bilmesin. Open Subtitles أتحرصي بأن لا تكشفي امري لدى توليب) بأننيانا من احضرتك؟
    Tulip, her gece saat 9'da yatağa gidiyorsun. Open Subtitles توليب),انك في كل لليلة تخلدي) للنوم عند التاسعة
    Tulip aramıza girdiğini söylüyor, haklı da. Open Subtitles هذا ليس جيد فحسب,لأن (توليب) تقول بأنك تقفين بيننا
    Artık kimsesiz Tulip 18 yaşına bastı, yani onu nihayet serbest bırakıp insan dünyasına geri gönderebiliriz. Open Subtitles والآن (توليب) اليتيمة أصبحت في 18، مما يعني أنه بإمكاننا تحريرها أخيراً وإعادتها لعالم البشر
    Tulip tatildeyken, uyurken veya hastalandığında zirve yapmışız. Open Subtitles قمم السهم البياني تكون فيها (توليب) بإجازة أو نائمة أو مصابةً بإنفلونزا
    Pazartesi günü patron unvanını almak için kimsesiz Tulip'i kovmalısın. Open Subtitles كل ما عليك فعله لتصبح المدير يوم الأثنين هو تحرير اليتيمة (توليب)
    Bu, bugünden itibaren değişiyor Kimsesiz Tulip. Open Subtitles حسناً، سيتغير هذا إبتدأً من اليوم أيتها اليتيمة (توليب)
    "Tulip" demen yeter. "Kimsesiz" kalbimi kırıyor. Open Subtitles لا بأس بـ(توليب) وحده فلقب اليتيمة يكسر قلبي
    Tulip'le sen burayı hazırlarken harika iş çıkardınız. Open Subtitles انت و (تيوليب) فعلتم شيئ عظيما في تجهيز هذا.
    Hayatını bu şekilde sürdüren değersiz insanlarla beraber Tulip'in yaklaşık 150 km doğusunda yaşıyorlardı. Open Subtitles أنهما كانا يعيشون مع بعض الناس ، الحقراء ، و بدون قيمة حوالي 100 ميلا إلى الشرق من (تولبك).
    Tulip ve Crazyzeus Open Subtitles إلي اللقاء في الحلقة القادمة... " اليوم الثاني " وكل عام وأنتم بخير...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more