Sen o silahı elinde tutarken hiç bir şeyi tartışamayız. | Open Subtitles | بينما أنتِ تمسكين المسدس، لن نتمكن من مناقشة أيّ شيء. |
Vezir tüm gücü elinde tutarken şah sabit duruyor. - Nasılsınız Dr. Crane? | Open Subtitles | لا عجب في هذا, الملك ثابت لا يتحرك بينما الملكه تملك القوه المطلقه |
Tahtayı tutarken başka tarafa bakıyormuş Çivi tabancası ateş alıyor, ve bam! | Open Subtitles | كان ممسكاً باللوحة وينظر للناحية الأخرى تنطلق بندقيّة المسامير |
İlk başlarda babasının elini tutarken kendini güvende hisseden bir çocuk gibisindir. | Open Subtitles | في البداية، تكون كالطفل ممسكاً بيد أبيك، تشعر باﻷمان |
Çocuklardan biri elmayı tutarken, sesli düşünüyordu, | TED | إذ بصبي كان يفكر بصوت عالي، ماسكاً التفاحة، |
Yanında oturup elini tutarken. | Open Subtitles | جالساً على مرمى من سريرها ماسكاً يدها |
Sizi, ait oldugu ve ölümünün demir enstrümanlarını azap içinde tutarken tamamen huzurlu hissettigi o ileri dünya hakkında kafa yormak için cesaretlendiriyor. | TED | إنها تشجعكم لتتأملوا هذا العالم الراقي الذي تنتمي إليه حيث يمكنها أن تكون هادئة تماماً ممسكة بالمعدات الحديدية التي عذبت بها حتى الموت |
Şöyle diyelim sevdiğin kadını kollarında tutarken son nefesini vermesine benzemez. | Open Subtitles | أن تحتضن المرأة التي تحبها بين يديك وهي تأخذ آخر أنفاسها |
Dominic herifi lafa tutarken babam da yanında taşıdığı 44'lüğü doğrultarak, traktörü kaçırmış. | Open Subtitles | دومينيك خدعه بينما ابي كان يمسك هذا المدفع عيار 44 و اختطف الجرار |
Kırık bir Dalek parçası tutarken beni bir Dalek gemisine göndermesene! | Open Subtitles | لا تضعني في سفينة للداليكس بينما أحمل جزء مكسور من داليك |
Aklınızda tutarken, sizden üç soruyu cevaplamanızı isteyeceğim. | TED | بينما انتم محتفظين بهم, سوف أطلب منكم أن تجيبوا على ثلاثة اسئلة. |
Hâlâ bu inançlarını diğerlerinde yol açabileceği kötülük ya da zarardan onları sorumlu tutarken, birilerinin inançlarına nasıl saygı gösteririz? | TED | كيف لنا أن نحترم المعتقدات الدينية لشخص ما بينما نحاسبهم على الأذى والضرر الذي تسببه هذه المعتقدات للآخرين؟ |
Ve sen ciyaklayan bir bebeği tutarken, kendine şunu soruyorsun "Bu cehenneme nasıl düştüm?" | Open Subtitles | و أنت تظل... ممسكاً طفلاً حديث الولادة، وتسأل نفسك َ"هل أنا وصلت إلى هنا بحق الجحيم؟" |
Taşı elimde tutarken görüyorum. | Open Subtitles | أرى نفسي ممسكاً بالحجر... |
Kızın cesedinin hemen yanında, onun elini tutarken bulundu ve bir yandan saçma sapan şeyler söylerken diğer yandan ne kadar üzgün olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | لقد وُجد جالساً بجانب جثة الفتاة , ماسكاً... يدها , يثرثر نصف الوقت , والنصف الثاني... يقول كم كان هو اسف |
O zaman neden elinde silah tutarken poz verdin? | Open Subtitles | إذن لِم وضعتَ صورتك ماسكاً مسدساً؟ |
Bir barda içki tutarken fotoğraf edildin. | Open Subtitles | لقد ألتقطت صورة لك عند الملهى وكنت ممسكة الشراب |
Torunlarını tutarken kim blitz hücumunu düşünmek ister? | Open Subtitles | من الذي يريد التفكير في قطع الهجمة عندما تكون تحتضن أحفادك؟ |