Zachary'i nerede tuttuklarını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا ان نعلم اين يحتفظون بــ زاكاري |
Dr. Flammond'ı nerede tuttuklarını bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعلم اين يحتفظون بالدكتور فلاموند |
Dawn'ı öldürecekler. Eğer kıza daha önce ulaşırsak, yapamazlar. Onu nerede tuttuklarını biliyoruz. | Open Subtitles | لا إن وصلنا إليها أولا نحن نعرف المكان الذي يحتفظون بها فيه |
O Komançi, mal karşılığında beyaz bir kadın tuttuklarını söyledi. | Open Subtitles | ، قال ان "الكومانشى" يحتجزون إمرأة بيضاء . يحتجزونها لأجل التجارة |
Jesse'yi nerede tuttuklarını biliyorum. | Open Subtitles | لقد وجدته يا في أعرف أين يحتجزون جيسي |
Onu nerede tuttuklarını bul ve beni içeri sok. | Open Subtitles | أُريدُكِ أن تعرفي أين يحتجزونه ثم خذيني إلى هناك |
Beni yeterince yaklaştırın, düşüncelerini duyabilirim ya da nerede tuttuklarını birilerine söylettiririm. | Open Subtitles | اجعلوني قَريبه بما فيه الكفاية وسوف أتمكن من قرأة عقولهم أو يمكنني الحصول على شخص ما لإخبارانا أين يبقونه |
Maalesef, hangi odada tuttuklarını bilmenin bir yolu yok. | Open Subtitles | من المحزن أنه لا يتوجد طريقة نعرف بها الغرفة التي يحتفظون فيها بقطعتنا |
Çok fazla vaktimiz olmayacak ve doğal olarak meta verileri ne oranda tuttuklarını ajansın bu tür bilgilerden neler öğrendiğini ve FISA raporlarının NSA'in yetersiz gözetimlerine nasıl bir katkısı olduğunu sormak istiyorum. | Open Subtitles | لن نملك الكثير من الوقت معه وأريد أن أسأله، طبعا، عن المدة التي كانوا خلالها يحتفظون بالبيانات، |
Çocukları kampın ayrı bir yerinde tuttuklarını söylemiştin. | Open Subtitles | إذن , أنت قلت إنهم يحتفظون بالأطفال في أقسام منفصلة في المخيم ؟ |
Dr. Flammond'ı nerede tuttuklarını öğrendiniz mi? | Open Subtitles | أعلمت اين يحتفظون بالدكتور فلاموند؟ |
Rus savaş esirlerini nerede tuttuklarını bilmek istiyorlardı. | Open Subtitles | وأين يحتفظون بأسرى الحرب الروس. |
Silahları Starkwood tesislerinde tuttuklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأنهم يحتفظون بها في مكانٍ ما في منشأة "ستاركوود" |
Mahkûmları nerede tuttuklarını bulmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نجد أين يحتفظون بالسجناء |
Eşin ve oğlunu nerede tuttuklarını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا ندري أي يحتجزون زوجتك وابنك |
O piç kurusunu nerede tuttuklarını öğrenmem gerek. | Open Subtitles | - ! أريد أن أعرف أين يحتجزون ذلك ابن العاهرة |
Kaynaklarım Sydney Bristow'u tuttuklarını doğruladı. | Open Subtitles | مصادري أكدت أنهم يحتجزون ( سيدني بريستو ) |
Vardığında onu hangi hücrede tuttuklarını öğrenmem gerekecek. | Open Subtitles | و حالما يصل، أريد الاسم المستعار الذي يحتجزونه تحته. |
Ama Bauer'u ele geçirdiklerinde, nerede tuttuklarını öğreneceğim. | Open Subtitles | لكن حالما يمسكوا بـ(باور) سأعرف أين يحتجزونه |
Bauer'u ele geçirdiklerinde, nerede tuttuklarını öğreneceğim. | Open Subtitles | لكن حالما يمسكوا بـ(باور) سأعرف أين يحتجزونه |
Onu koruduklarını ya da ev hapsinde tuttuklarını biliyoruz. Sonuç olarak ajanlarımız bu yüzden takip edildi. | Open Subtitles | نعرفُ أنّهم يحمونه أو يبقونه تحت مراقبة منزليّة، أو مهما يكن، لذلك هذا سبب وجيه لتعقب عُملائنا |
Clare, onu Wedding'de tuttuklarını gösteren bir mesaj bırakmış. | Open Subtitles | استمع كلير تركت رسالة وتعني أنهم يحتجزونها في ويدينق |