Bir yıl öncesinde ağır suçtan tutuklamıştım onu ama anlaşma yaptı ve çıktı içerden. | Open Subtitles | اعتقلته السنة الماضية بجريمة من الدرجة الاولى لكن عقد صفقة مع الشرطة وخرج |
Onu geçen yıl tutuklamıştım ve bir silahı vardı. | Open Subtitles | أنا أعرف هذا الشاب، حسناً؟ لقد اعتقلته السنة الماضية و قد كان بحوزته مسدس |
Dinozor kemikleri çaldığı için tutuklamıştım onu. | Open Subtitles | اعتقلت ذلك الرجل بسبب . سرقته لعظام الديناصورات |
Bu ikisini, Jamalpur bölgesinde tutuklamıştım. | Open Subtitles | اعتقلت كلا منهما في منطقة جمالبور. |
Bu elemanı yakın zaman önce hırsızlıktan tutuklamıştım Adamın takma adı var. | Open Subtitles | لقد إعتقلت هذا الشخص من قبل من أجل سرقة بسيطة لديه إسم حركي |
Bu adamı birkaç yıl önce tutuklamıştım. | Open Subtitles | إعتقلت ذلك الشخص قبل عدة سنوات |
Ben narkotikte çalışırken, onu tutuklamıştım. | Open Subtitles | عندما عملتُ في مكافحة المخدّرات، إعتقلتُه لأجل التهريب |
Geçtiğimiz aylarda onu birkaç kez tutuklamıştım. | Open Subtitles | اعتقلته مرتين خلال الشهور الماضية |
Onu iki kere tutuklamıştım. | Open Subtitles | هل تعرفينه ؟ لقد اعتقلته مرتين |
Evet, Jobson'ı tanırım, onu ben tutuklamıştım. | Open Subtitles | نعم اعرف جوبسون لقد اعتقلته |
Bir keresinde bir erkek arkadaşımı tutuklamıştım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد اعتقلت صديقًا لي مرة |
Şunu geçen ay tutuklamıştım. | Open Subtitles | اعتقلت هذا الولد الشهر الماضي |
Donald' ı yıllar önce tutuklamıştım. | Open Subtitles | اعتقلت (دونالد) منذ سنوات |
Bu çocukların hepsini tutuklamıştım. Tacize uğramış olabileceklerini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لقد إعتقلت كل هؤلاء الأولاد |
Bu sabah tutuklamıştım. | Open Subtitles | إعتقلتُه هذا الصباحِ. |