"tutuklandığında" - Translation from Turkish to Arabic

    • ألقي القبض
        
    • عندما اعتقل
        
    • قُبض على
        
    • عندما تم اعتقاله
        
    • عندما تم القبض على
        
    • إعتقالها
        
    • تم القبض عليه
        
    Bu yüzden, birinin kafasını uçurduğu için tutuklandığında, açıkçası rahatlamıştım. Open Subtitles لذلك، عندما ألقي القبض عليه بالفعل لتفجيره رأس شخصاً ما. لقد شعرت بالإرتياح التام، لأكون صريحة.
    Okulu bırakıp, uyuşturucu bulundurmaktan tutuklandığında onu kurtarmaya çalışmışlar. Open Subtitles عندما انسحب من المدرسة الثانوية و ألقي القبض عليه بتهمة حيازة المخدرات، حاولا أن يساعداه على تخطي إدمانه
    Yaklaşık 6 ay önce Lambert, sapık inanç propagandası şüphesiyle tutuklandığında Bay Cromwell, iddiaları reddetmiş. Open Subtitles منذ حوالي ستة أشهر عندما اعتقل لامبرت لأشتباهه بتعزيز بدعة دينية
    Edgar Knowles bu sabah tutuklandığında beş farklı şirkette nitrat bombalarını patlattığını itiraf etti. Open Subtitles عندما اعتقل ادغار نولز هذه الامسية اعترف بانه فجر قنابل مصنوعة من النترات في خمس شركات
    Eskort tutuklandığında arabada başka biri varmış. Open Subtitles كان هناك ثمّة شخص آخر في السيّارة، حينما قُبض على المرافقة
    Arkasındaki kampüs kütüphanesi ve tutuklandığında giydiği kıyafete bakılırsa bu da Louis Bowman arabasından çıkıyor. Open Subtitles وهذه مكتبة الجامعة خلفها وبناءا على الملابس التي كان يرتديها عندما تم اعتقاله لاحقا تلك الليلة
    Baba tutuklandığında, başıma kaynar sular döküldü. Open Subtitles عندما تم القبض على أبي كان أسوأ شيء على الإطلاق
    Evet, özellikle de bunun için tutuklandığında dedektiflik lisansı iptal edilecek. Open Subtitles أجل، لاسيّما أنّ إعتقالها بتلك التهمة سينسف رخصة التحقيق الخاصّة بها.
    tutuklandığında paniğe kapılıp, uyuşturucuların bir kısmını yutmuş olabileceğini düşünüyorlar. Open Subtitles من المحتمل انه فزع وأبتلع بعض المخدرات عندما تم القبض عليه
    Annem uyuşturucu bulundurmaktan tutuklandığında, babasına onu kefaletle çıkarttı. Open Subtitles وعندما ألقي القبض على أمي لحيازة المخدرات أحضر أباه وأخرجوها بكفالة
    Çünkü o tutuklandığında, arka cebinden çıkanlar arasında bir fiş vardı -- Disney World'de olduğunu gösteren tarihili bir fiş vardı. TED لأنه عندما ألقي القبض عليه، بين ممتلكاته في جيبه الخلفي كان هناك إيصالًا-- إيصالًا مختومًا بالوقت الذي بيَّن أنه كان في عالم ديزني.
    Para Bay Webster'ın karanlık tarafını ortaya çıkarıp bu ihanete sebep olduysa tutuklandığında para yanında olabilir. Open Subtitles إن قادت العملة الجانب (المظلم للسيد (ويبستر لهذه الخيانة الأخيرة إذاً كانت بحوزته حينما ألقي القبض عليه
    Aaron tutuklandığında 20 yıl cezaya çarptırılmıştı. Open Subtitles عندما اعتقل ارون كان امامه حكم 20 سنه
    Ajan Hotchner tutuklandığında bir miktar aldığını öğrendiler. Open Subtitles عندما اعتقل العميل "هوتشنر"َ وجدوا بأنه قام يشراء متفجرات
    Sarah Holt tutuklandığında, diz üstü bilgisayarı da yanındaydı. Open Subtitles "عندما قُبض على "سارة هولت، كان لديها كمبيوتر محمول
    Polisler herkese Arthur'un tutuklandığında kabul ettiğini söylemiş. Open Subtitles الشرطة أخبرت الجميع بأن (آرثر) وافق على هذه الفوضى عندما تم اعتقاله
    Lex tutuklandığında, annem oradaydı. Open Subtitles "عندما تم القبض على "ليكس كانت والدتي هناك
    Onu en son beş yıl önce, ilk kez bir mekana... zorla girdiği için tutuklandığında, adliyede kavga ederken gördüm. Open Subtitles آخر مرة رأيتها كنت جالسة بالصف الخلفي من قاعة المحكمة... منذ خمس سنوات مضت عندما تم إعتقالها... بتهمة الإقتحام والدخول للمرة الأولى.
    tutuklandığında paniğe kapılıp, uyuşturucuların bir kısmını yutmuş olabileceğini düşünüyorlar. Open Subtitles من المحتمل انه فزع وأبتلع بعض المخدرات عندما تم القبض عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more