O kendi başına kaçarken, diğer tutukluların çoğu da kaçtı. | Open Subtitles | مع هروب كل المساجين باستطاعته الأختباء بسهولة |
Koku duyumu karıştırmak için tutukluların giysilerini kaçmaya zaman kazanmak için her yere saçıyorlar gibi görünüyor. | Open Subtitles | هه، لقد رمو ملابس المساجين في كل مكان لكي يربكوا أنفي وليجدوا الوقت للهروب |
Efendim, kanunlara göre tutukluların bile hakları var. | Open Subtitles | سيدي ، وفقاً للقانون حتى المساجين لديهم حقوق |
Ama burdaki diğer tutukluların aksine sen, kültürünün küçük farklarını ifade edecek eğitim ve zekaya sahipsin. | Open Subtitles | ولكن على عكس بقية المحتجزين هنا انت متعلم, ذكي لنقل تعليمات ثقافتك هذا ما يثير اهتمامي |
İstediğiniz gibi, tutukluların yemekhanede toplanması emrini verdim. | Open Subtitles | جمعتُ المحتجزين في قاعة الطعام كما طلبتَ تماماً |
Diğeri ise festival için tutukluların salıverilmesini buyuran emir. | Open Subtitles | اللفافه الأخري هي أمر بإطلاق سراح مساجين بمناسبة الإحتفال |
Hücrede diğer tutukluların ne hakkında konuştuklarına dikkat ettiniz mi hiç? | Open Subtitles | لم تصرف النظر عن الحديث مع الموقوفين الآخرين ؟ |
Bu tutukluların ona yardım edebileceğini düşünmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّه يعتقد أنّ بإمكان هؤلاء المساجين مساعدته |
Havada tutukluların güçlü bir şekilde kokularını alıyorum. | Open Subtitles | أشمها رائحة المساجين قوية جدًا |
Tüm tutukluların kaçmasını beklememiştim. | Open Subtitles | ...لم نكن نتوقع هروب كل المساجين |
Evet. Bu tutukluların kötü kokusu. | Open Subtitles | أجل، رائحة المساجين |
tutukluların tercihlerine dayanılarak... | Open Subtitles | بناءاً على تفضيلات المحتجزين.. |
tutukluların konuşmaları insanın kafasını şişiriyor. | Open Subtitles | الكثير من المحتجزين يثرثرون في اذنك |
Diğeri ise festival için tutukluların salıverilmesini buyuran emir. | Open Subtitles | اللفافه الأخري هي أمر بإطلاق سراح مساجين بمناسبة الإحتفال |
Bay Rinodu, tutukluların arasında tanıdığınız birisi var mı? | Open Subtitles | (قل أيها السيد (رايناديو هل تعرف أحد من الموقوفين ؟ |