Vera güneş tutulmasını izlememiz için bir şeyler gönderdi. | Open Subtitles | أرسلت لنا فيرا بعض الأشياء لنتمكن من مشاهدة الكسوف |
Gözlerimiz zarar görmeden güneş tutulmasını izlememizi sağlıyor. | Open Subtitles | وتسمح لنا بالنظر إلى الكسوف بدون إيذاء أعيننا |
Güneş tutulmasını tahmin etmek dahil neredeyse her şeyi yapabilecek birisin. | Open Subtitles | أنت قادر على كل شئ تقريباً حتى فى استخدام الكسوف |
Bira keyfi yapıp güneş tutulmasını bekliyordur. | Open Subtitles | قد يكون مختبئًا في مكان ما، مسترخيًا يحتسي الجعّة بانتظار الكسوف |
Yani diyorum ki: Ölmeden önce, tam bir Güneş tutulmasını görmeyi, kendinize borçlusunuz. | TED | لذا دعوني أخبركم بالتالي: قبل أن تموتوا: أنتم مدينون لأنفسكم بتجربة كسوف شمسي كامل. |
Aynı zamanda Mars, Jüpiter ve Satürn'ün döngüsünü biliyorlar ve güneş tutulmasını da 33 yıl öncesinden hesaplayabiliyorlardı. | Open Subtitles | عرفوا ايضا دورة المريخِ، المشتري زحل وكانوا قادرين على حساب كسوف الشمس |
Büyükbabam, 1927 yazındaki tam Güneş tutulmasını görmek için bu tepeye nasıl tırmandığını anlatırdı. | Open Subtitles | جدي اعتاد ان يقول لي كيف صعد على هذا التل في صيف عام 1927 لرؤية الكسوف الكلي للشمس. |
Travis Marshall güneş tutulmasını bir gökdelenden izleyecek diyorsun yani. | Open Subtitles | تظنين بأنّ (ترافس مارشل) سيراقب الكسوف من على ناطحة سحاب |
Geçen sefer, Kutuplara gidip güneş tutulmasını seyretmiştim. | Open Subtitles | آخر مرة ، كنت قادر على حجز رحلة بحرية إلى القطب الشمالي لرؤية كسوف شمس |
Bilimkurgu hikayelerini, ay tutulmasını ve... isli bir camın arkasından güneşi izlemeye bayılırdım. | Open Subtitles | كنت أحب قصص الخيال العلمي و كسوف القمر و النظر الى الشمس من خلف قطعة من الزجاج الداكن |