"tutuyordum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أحمل
        
    • أحتفظ
        
    • ممسكاً
        
    • احمل
        
    • أحمله
        
    • أمسكُ
        
    • كنت أمسك
        
    • أحملها
        
    • أبقيها
        
    İşte burada minik Thelonious'u tutuyordum. TED وها أنا ذا أحمل الصغير ثَالُوْنِيُوْسْ.
    Kapının dışındaydım ve TV'yi şöyle tutuyordum. Open Subtitles كنت أقف على الباب و أنا أحمل التلفاز هكذا
    Starett'in telini bir süredir tutuyordum. Open Subtitles كنت أحتفظ بالأسلاك لستاريت منذ بعض الوقت
    Çünkü sarımsak kutusu elimdeydi. Aynen şöyle tutuyordum. Open Subtitles لأنني كنت لا أزال ممسكاً برشّاش الثوم هكذا.
    Önce Ben'i futbol topu gibi tutuyordum. Open Subtitles فى لحظه انا احمل بن وفجاءه انا لدى طفلين
    Tam 10 yıldır kendimi tutuyordum. Open Subtitles لقد كنت أحمله على ظهرى طيلت 10 سنوات الأن
    Tuvalette karım kan kusarken onun saçlarını tutuyordum. Open Subtitles كنتُ منحنٍ في المرحاض أمسكُ شعر زوجتي مجدداً في حين أنّها تبصق دمّاً
    - Yani elini tutuyordum, aniden makine saçmalamaya başladı. Open Subtitles إذاً كنت أمسك يده وفجأة جُنّ جنون الآلة.
    Orada duruyordum, TV'yi tutuyordum. Sonunda ses şöyle dedi: Open Subtitles كنت أقف هناك و انا أحمل التلفاز ثم قال الصوت أخيرا
    Ellerim şiddetli şekilde titriyordu, şırıngayı zor tutuyordum, ama yaptım. Open Subtitles لقد كانت يدي ترتجفان بشدة بالكاد استطعت أن أحمل الحقنة لكنني عشت
    Sigarayı elimde tutuyordum ama onu içime çekmeyecektim, yemin ederim. Open Subtitles كنت أحمل السيجارة، لكنّي قسمًا ما كنت سأدخّنها.
    Biliyorum tamamen kulağa salakça gelecek ama o içkiyi Marissa için tutuyordum. Open Subtitles أعلم أن الأمر يبدو كذلك ولكني كنت أحتفظ به لماريسا
    Saldırıdan beri zaten çifteyi yanımda tutuyordum. Open Subtitles كنت أحتفظ بالبندقية قريبة مني مند ذلك الإعتداء.
    Bu etleri bir toplumun çöküşüne karşın dondurucuda tutuyordum hâlâ imkanımız varken. Open Subtitles أنا أحتفظ بهذا اللحم المجمّد في حال انهيار المجتمع، لكن لا زلنا نملك طاقة
    O noktada nehir oldukça sığ idi... ama o bunu bilmiyordu çünkü ben onu ayak bileklerinden tutuyordum. Open Subtitles ،لكنه لم يعرف ذلك لأني كنت ممسكاً بساقه
    Onu ölürken tutuyordum. Open Subtitles لانني كنتُ ممسكاً به عندما رحل,
    Ben merdiveni tutuyordum. Open Subtitles كنت ممسكاً بالدرج
    Madalyonu tutuyordum, bodrumda sembolün altında dikiliyordum ve çok tuhaf bir güç akışı hissettim. Open Subtitles كنتُ احمل الميدالية واقفةً تحتَ الرمزِ في السرداب وشعرتُ بهذا الإندفاع الجنوني من الطاقة
    onu kucağımda tutuyordum. Open Subtitles كنت أحمله فى حضنى
    Tuvalette karım kan kusarken onun saçlarını tutuyordum. Open Subtitles كنتُ منحنٍ في المرحاض، أمسكُ شعر زوجتي مجدداً، في حين أنّها تبصق دمّاً
    Öldüğünde kalbini elimde tutuyordum. Open Subtitles كنت أمسك قلبه بين يدي لحظة وفاته
    Elimde tutuyordum ve birden açıldı. Open Subtitles لقد كنت أحملها ومن ثم فـُتحت كما هي الآن
    Bu yüzden onu hep kontrolüm altında tutuyordum. Open Subtitles و لهذا أحاول أن أبقيها بقربي دائماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more