"tutuyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نبقي
        
    • نحتفظ
        
    • نبقيه
        
    • نبقيها
        
    • نمسك
        
    • سنبقي
        
    • نحافظ على
        
    • نحن نحتجز
        
    • سنأخذه
        
    • سنأخذها
        
    • أبقيناه
        
    • إننا نحتجزه
        
    • نحتجزها
        
    • نتمسك
        
    • نحتجزهم
        
    Peki bu büyük resmi nasıl akılda tutuyoruz? TED إذًا كيف نبقي على تلك الصورة الكبيرة في أذهاننا؟
    Dolayısıyla, havada bir milyon top tutuyoruz ama neler oluyor? TED لذا كأننا نبقي على مليون كرة في الفضاء ولكن ماذا يجري؟
    Oh, bu evleri sadece yatlarımız için tutuyoruz. Open Subtitles إنّنا نحتفظ بهذه في المنزل من أجل تعميد اليخت
    Burada senin gibi tiplerin bir listesini tutuyoruz. Open Subtitles نحن نحتفظ بقائمة للناس مثلكم هنا في المركز
    Biz onu taşımıyoruz. Beladan uzak tutuyoruz. Open Subtitles نحن لا نقوم بنقله، بل نبقيه بعيداً عن المشاكل
    Şimdilik onu hayatta tutuyoruz. Ancak artık tıbben bir ölü. Open Subtitles نحن نبقيها على قيد الحياة الآن و لكنها ميته دماغياً
    O etrafta olmadığı zaman nefesimizi tutuyoruz... Open Subtitles نحن نمسك أنفاسنا عندما يكون هنا بالقرب
    Sizi uyarayım, odanın kapısını sürekli kilitli tutuyoruz. Open Subtitles يجدر بي أن أحذركم من أننا نبقي تلك الغرفة محكمة الغلق عن بقية المنزل
    Arka kanalları, bir felaketi önlemek amacıyla açık tutuyoruz. Open Subtitles نبقي القنوات الخلفية مفتوحة بأمل تفادي كارثة
    Bulabildiğimiz en güvenli yer. O yüzden ilacın kaynağını burada tutuyoruz. Open Subtitles انه اكثر مكانا امنا وجدناه لكي نبقي مصدر العلاج هنا
    Defteri burda koruma altında tutuyoruz ve defteri alabilmek için herkesin güvenlik koduna ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن نبقي مفكرة الموت تحت الحراسة هنا، لذا نريد كلمة السر
    Burası. Bütün bilgisayar sunucularını bu odada tutuyoruz. Open Subtitles هناك نحن نبقي خادمات الحاسوب في تلك الغرفة
    Büyük çocukları burada tutuyoruz. Open Subtitles هذا حيثما نحتفظ ببعض الأطفال من ذوى الأعمار الكبيرة.
    Hayır, sayın yargıç. Ancak, tanığı tekrar çağırma hakkımızı saklı tutuyoruz. Open Subtitles كلا، سيادتك، لكن نحتفظ بحق طلب الشاهد مرة أخرى
    1958'den beri burada geniş kapsamlı kayıt tutuyoruz. Open Subtitles إننا نحتفظ بسجلات شامله هنا من كل العائلات من سنه 1958
    İsmini kendi güvenliğini korumak amacıyla gizli tutuyoruz. Open Subtitles نحن نحتفظ بأسمه سرياً من اجل سلامته الشخصية.
    P'de yakaladığın ilk beyni burada tutuyoruz. Open Subtitles ذلك الدماغِ الأول، الذي أسرته على الكوكب بي، نحن نبقيه هنا
    Terk edilen ya da evlatlık verilen bebekleri burada tutuyoruz. Open Subtitles هنا نضع الأطفال حديثو الولاده حيث نبقيها معزوله عن المؤثرات الخارجيه او نرفعهم للتبني لاحقاً
    Ellerimizi düşündüğümüzde, bize bağlı bu araçları ve onların yapabildiklerini -- evler ve mobilyalar yapmak, büyük duvar resimleri çizmek -- ve çoğu zaman bir kontrolcü veya bir cep telefonu tutuyoruz. TED إذا فكرنا في أيدينا، وفي هذه الأدوات المرتبطة بنا، وما يمكنها فعله-- بناء المنازل والأثاث، ورسم لوحات جدارية ضخمة -- وفي معظم الوقت نمسك بجهاز تحكم أو الهاتف الجوال.
    Hanımlar, yatma saatindeyiz ama bugün ışıkları açık tutuyoruz. Open Subtitles سيداتي، حان وقت إطفاء الأنوار. و لكننا سنبقي الأنوار مفتوحة الليلة.
    Gerçekten de karar veriyorlar. Aynı şekilde sayısal bir mozaik tutuyoruz. Çünkü bu, yapılandırıcı veya Montessori veya herhangi başka eğitim sistemi değil, TED وبعد ذلك، في هذا السياق نفسه، نحافظ على فسيفساء رقمية، لأن هذا ليس البنائية أو مونتيسوري أو شيء من هذا.
    Adamı garanti için tutuyoruz... araştırdığımız suçlarla bir ilgisi yok. Open Subtitles ـ نحن نحتجز الرجل للتحقيق لقد ناقشنا كل ما يتصل بالجرائم
    tutuyoruz. Sokağın başındaki bina, orasıyla da ilgileniyor musunuz? Open Subtitles سنأخذه , هل تدير المبنى في آخر الزقاق ؟
    tutuyoruz. Open Subtitles سنأخذها
    Geniş spektrumlu antibiyotikle kontrol altında tutuyoruz ama diğer böbreği de ciddi bir hasar almış. Open Subtitles أبقيناه تحت المراقبة مع علاج مكثّف بالمضادات الحيوية لكنّ كِليته التي نجت أصيبت بأضرار بليغة
    Aynen. Mahkeme dosyasını incelerken onu burada tutuyoruz. Open Subtitles بالظبط , إننا نحتجزه هُنا . حتى تراجع المحكمة قضيته
    Sayın Hâkim, işin aslı şu ki, kadını ufak bir suçtan içeride tutuyoruz. Open Subtitles سيدي، الواقع أننا نحتجزها بسبب جنحة وستخرج بكفالة يوم الاثنين
    Anıları sanki bizi tanımış gibi tutuyoruz. Open Subtitles نحن نتمسك بالذكريات كما لو أنها تحدد لنا.
    Evet efendim. Onları konferans odasında tutuyoruz. Open Subtitles أجل ياسيدي , نحن نحتجزهم في قاعة المؤتمرات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more