Çünkü kafamı tuvaletin içine sokup sifonu çekmedi. | Open Subtitles | ربما لأنه كان يحشر رأسي في المرحاض ويدفق الماء عليّ |
Büyük çocuklar,seni ayak bileklerinden havaya kaldıracaklar kafanı tuvaletin içine sokmaya çalışacaklardır. | Open Subtitles | الأولاد الكبار, سيمسكونك من كاحليك و يغمرون رأسك في المرحاض |
Bu da yetmezmiş gibi, dün bir müşteriyle görüntülü konuşma yaparken iPhone'umu tuvaletin içine düşürdüm. | Open Subtitles | وبالأمس لقد سقط هاتفي الـ آي فون في المرحاض بينما كنت اتكلم على الفيديو مع عميل |
Ben de işemeye gidince tuvaletin içine düştüm. | Open Subtitles | ثم ذهبت لأتبول ووقعت بالمرحاض |
Sonra Joanna'nın diş fırçası lavabonun kenarından sekip tavana çarptı ve direkt tuvaletin içine düştü. | Open Subtitles | وفرشاة أسنان (جوانا) انزلقت من جانب المغسلة ومن ثم اصطدمت بالسقف ووقعت مباشرة بالمرحاض |
Beni tutuyorlardı, nasıl bir çöp olduğumu söylerken kafamı tuvaletin içine sokmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | ممسكين بي، يحاولن ادخال رأسي في المرحاض اتحدث عن كم كنت قمامة. |
tuvaletin içine düşüyorum! | Open Subtitles | أنا أسقط في المرحاض! |
Kedi tuvaletin içine giriyor ve... | Open Subtitles | القطة تدخل في المرحاض و... |
Sonra Joanna'nın diş fırçası lavabonun kenarından sekip tavana çarptı ve direkt tuvaletin içine düştü. Yapma canım! | Open Subtitles | وفرشاة أسنان (جوانا) انزلقت من جانب المغسلة ومن ثم اصطدمت بالسقف ووقعت مباشرة بالمرحاض |