| Şimdi onlara Fi'ye tuzak kurduğunu söyleyip onu dışarı çıkart. | Open Subtitles | الآن أخبريهم أنه لفق التهمة لـ (فيونا)، وأطلقي سراحها. |
| FBI'ın ona tuzak kurduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول أن المكتب لفق التهمة لها |
| Durun, durun. Bize sadece bisikletlilerin babama nasıl tuzak kurduğunu anlat. | Open Subtitles | اسمع يا صاحبي فقط أخبرنا كيف أوقع أولئك المسلحين بأبي، حسنا؟ |
| Bize, bisikletlilerin babama nasıl tuzak kurduğunu anlat. | Open Subtitles | أخبرنا كيف أوقع أولئك المسلحين بأبي |
| Cidden senin ona tuzak kurduğunu sanıyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد حقاً أنك قُمت بخيانته |
| Ona tuzak kurduğunu. | Open Subtitles | قد قُمت بخيانته |