| Eğer sana tuzak kurmaya çalışsaydım neden şu anda burada olayım ki? | Open Subtitles | لو كنتُ أحاول الإيقاع بك، لماذا سأكون هنا الآن؟ |
| Şimdi, hanginiz bana tuzak kurmaya çalışıyor? | Open Subtitles | لمجرد أنك خائف لا يعني أن شخص ما في الخارج يسعى إليك أي منكما يحاول الإيقاع بي ؟ |
| Ama ona tuzak kurmaya çalışan başka biri olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكني اعتقد أن ثمة شخص آخر يحاول الإيقاع بها |
| Dışarıda bir yerlerde bana tuzak kurmaya çalışan birileri olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين، مازال هٌناك شخصُ بالخارج يحاول الإيقاع بي |
| Bana tuzak kurmaya çalıştılar ama kaçtım. | Open Subtitles | حاولوا نصب كمين لي، لكني استطعت الهرب |
| Geri döneceğiz. Sana tuzak kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وسنعود بعد قليل إنها تحاول نصب كمين لك |
| Yalnızca birinin sana tuzak kurmaya çalışmış olabileceğinden endişelendim. | Open Subtitles | إنّي قلقة وحسب بأنّه ثمّة من كان يحاول الإيقاع بكِ! |
| Bu polisler bana tuzak kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هؤلاء الشرطيون يحاولون الإيقاع بى. |
| - Bana tuzak kurmaya çalışıyorsun. Bana komplo kuruyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تحاول الإيقاع بي تلفق ذلك لي، صحيح؟ |
| Biri bana tuzak kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | شخص ما يحاول الإيقاع بي |
| Bana tuzak kurmaya çalıştın. | Open Subtitles | هل حاولت الإيقاع بي ؟ |
| Biri bana tuzak kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | شخصٌ ما يحاول الإيقاع بي |
| Ama benden habersizce Bailey ona tuzak kurmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | لكن دون علمي، حاولت (بايلي) الإيقاع به |
| Bana tuzak kurmaya mı çalışıyorsun, Joe? | Open Subtitles | أتحاول الإيقاع بي يا (جو) ؟ |
| Bana tuzak kurmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | تحاولين الإيقاع بي؟ ! |