İçgüdülerime uyup hayvanlar için tuzaklar kurmalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أتبع غريزتي وأضع الفخاخ لتلك الوحوش |
Hayat, böyle bir adama, türlü tuzaklar kurar. | Open Subtitles | إن طبيعة تنصب الفخاخ الرهيبة للرجال من هذا النوع |
tuzaklar konusunda uzman olmasına rağmen, acınası bir sonu oldu. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص خبير في الأفخاخ لقد كانت نهايته مثيرة للشفق |
Bu yoldan geçtik, yani tuzaklar tam yukarıda olmalı. | Open Subtitles | لقد مررنا من هنا , لذا الأفخاخ في هذا الإتجاه |
İki saldırı da dikkatli planlanmış tuzaklar, çete işi gibi değil. | Open Subtitles | كلا الهجمتين كانتا مفصلتين أفخاخ مخطط لها جيدا |
Adımlarına dikkat et, başka tuzaklar da olabilir çünkü. | Open Subtitles | وكن حذراً يبدو أن هناك المزيد من المصائد |
Ancak bu emek yoğunluğuna rağmen, mutluluk hakkında doğru düzgün düşünmeyi engelleyen bazı bilişsel tuzaklar mevcut. | TED | لكن رغماً عن هذا الفيضان من العمل، فهناك عدة فخاخ معرفية التي تجعل من المستحيل تقريباً التفكير مباشرة حول السعادة. |
Küçük tuzaklar, sürekli açılan ateşler... | Open Subtitles | ينفذون بعض الكمائن و عمليات القنص |
Bariyerlerin önüne yeni tuzaklar kurmaya ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن الافخاخ التي بدأت بالقتل خارج الجدران ؟ |
Evet, ama ürünlerini korumak için dağın bu kısmına kurdukları tuzaklar hala duruyor. | Open Subtitles | نعم ، ولكن الكثير من الشراك التي وضعهوها في هذا الجزء من الجبال لحماية محاصيلهم لاتزال معدة للإنطلاق |
Beyaz adamlar tuzaklar kurarak ve softball ligleri düzenleyerek etrafı işaretlediler. | Open Subtitles | لقد تم رصد الرجل الأبيض القريبة، وضع الفخاخ و تشكيل البطولات اللينة بين سلوفاكيا الملعب. |
Bazıları, istediklerini... almak için, tuzaklar kuran sahtekarlardır... | Open Subtitles | والأخريات مفترسات، تضعن الفخاخ للحصول على ما يردنه |
Sana tuzaklar kuracak, sana düşler gösterecek. | Open Subtitles | سينصب الفخاخ من أجلك ويضع أمامك العراقيل |
Silahımız olmadığı için de birtakım tuzaklar kurdum. | Open Subtitles | , ومنذ ليس لدينا أي أسلحة أنا وضعت بعض الفخاخ والكمائن |
Büyük ihtimalle çizimleri bıraktığı yerde tuzaklar olacaktır. | Open Subtitles | هناك احتمال كبير أنه سيضع الأفخاخ في مكان وضعه للمخططات |
İstihbarat teşkilatlarını yanıltmak için tuzaklar kuruldu. | Open Subtitles | الأفخاخ deSlgned للتضليل الإستخبارات agencles. |
tuzaklar, bayıltıcılar, ne gerekiyorsa. | Open Subtitles | الأفخاخ والمسكّنات وكل ما يتطلبه الامر |
Biri bana Yollar Fatihi çizgi filminde olmadıkları halde birilerinin neden böyle tuzaklar kurduğunu açıklayabilir mi lütfen? | Open Subtitles | هلا فسّر لي أحدكم لماذا يقوم أحدهم غير الذي بالرسوم المتحركة ببناء أفخاخ كهذه ؟ |
Adada, çukurlu tuzaklar ve kapanlar olduğunu duymuştum ama hiçbirini görmedim. | Open Subtitles | لقد سمعتُ بشأن وجود أفخاخ و أشراك موجودة على الجزيرة , لكن لم أرى مطلقاً واحدة منها |
tuzaklar kurmuş olduğunuzdan hiç şüphem yok. | Open Subtitles | سيدي أنا بدون أدنى شك أعلم أنك وضعت أفخاخ |
César bütün ağılın etrafına tuzaklar kurdu. | Open Subtitles | سيزار) وضع المصائد) .حول كامل زريبة الخراف |
Bu yol boyunca tuzaklar kurdum. | Open Subtitles | لديّ فخاخ منصوبة على طول هذا الطريق في مكان ما |
Farkında olmadığımız farklı tuzaklar olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون هناك "حواضن" أخرى لا نعلم بوجودها |