| Rousseau'nun tuzaklarından biri olmalı. Umarım fazla uzakta değildir. | Open Subtitles | لا بد أنه أحد أفخاخ روسو أتمنى ألا تكون بعيدة عن هنا |
| Yani bubi tuzaklarından endişe etmemiz gerekmiyor mu? | Open Subtitles | إذا ليس علينا القلق حول أفخاخ المغفلين ؟ |
| Rousseau'nun tuzaklarından biri olmalı. İnşallah fazla uzakta değildir. | Open Subtitles | (لا بد أنه أحد أفخاخ (روسو أتمنى ألا تكون بعيدة عن هنا |
| Soğuk ve karlı Rusya'nın çelik tuzaklarından gelen son teknoloji kıllı leşini gösteriyor. | Open Subtitles | تلبس معطفا ذو حيوان ميت من الفخاخ الحديدية في روسيا |
| Elbette ama bildiğiniz gibi değer tuzaklarından da uzak durmak gerekir. | Open Subtitles | ولكن لديك أيضا تجنب الفخاخ قيمة. |
| Bu da Luke'un tuzaklarından biri. | Open Subtitles | انها واحدة من المزالق لوقا. |
| - Evet, gireceğiz. Rousseau'nun ölüm tuzaklarından bahsederken Hurley'yi dinliyor muydun? | Open Subtitles | أكنت تستمع لـ(هيرلي) عندما ذكر أفخاخ (روسو) المميتة؟ |
| Boynumun arkasının garip titreyişi bunun da Doom'un tuzaklarından biri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | وخز مضحك في خلف رقبتي يقول بأن هذا قد يكون مجرد فخ آخر من أفخاخ (دووم) |
| Sağ kalan Espheni sis tuzaklarından birine takıldı. | Open Subtitles | لقد علقت في إحدى أفخاخ الـ(اشفينيين) الضبابية |
| Kurtar bizi Şeytan'ın tuzaklarından, Yüce İsa! | Open Subtitles | من أفخاخ الشيطان حرّرنا يا إلهي! |
| Şeytanın tuzaklarından koru bizi Aziz Anthony. | Open Subtitles | من شر و أفخاخ الشيطان .أيها ( القديس أنتوني) نجّنا |
| Neredeyse Rousseoe'nun ölümcül tuzaklarından birinde Kebap oluyordum. | Open Subtitles | كدت أموت على يد أفخاخ (روسو) المدببة |
| - Rousseau'nun tuzaklarından birine benziyor. | Open Subtitles | يبدو أحد أفخاخ (روسو) |
| Bu Sophie'nin tuzaklarından birisi. | Open Subtitles | انها واحدة من المزالق صوفي. |