"tv'yi" - Translation from Turkish to Arabic

    • التلفاز
        
    • التلفزيون
        
    • التليفزيون
        
    - Randevusu mu var? Raymond, gittiğimiz heryere o TV'yi götürmesen iyi olurdu. Open Subtitles راي من الأفضل ألا تحمل التلفاز معك في كل مكان
    Geçen riks TV'yi seyrettim. Open Subtitles لديك فرصة لتكون بطلاً علي شاشة التلفاز الوطني
    Ve o uçaklı sahne geldiğinde, TV'yi küvete atıp, kendimi elektrikle çarpacağım. Open Subtitles وعندما يأتي مشهد الطائرة، أجذب التلفاز إلى الحوض وأصعق نفسي
    TV'yi ne zaman açtığınızı ve ne kadar izlediğinizi biliyordum. TED كنت أعرف متى تقومين بتشغيل التلفزيون والمدة التي شاهدته فيها.
    Amanda, TV'yi kapat. Seninle konuşmak istiyorum. Open Subtitles اماندا اغلقى التليفزيون ارغب فى التحدث اليكى
    Kapının dışındaydım ve TV'yi şöyle tutuyordum. Open Subtitles كنت أقف على الباب و أنا أحمل التلفاز هكذا
    Orada duruyordum, TV'yi tutuyordum. Sonunda ses şöyle dedi: Open Subtitles كنت أقف هناك و انا أحمل التلفاز ثم قال الصوت أخيرا
    Şu adama TV'yi kıstırabilir misin? Open Subtitles أيمكنك أن تنادى رئيسك لكى يخفض صوت التلفاز
    Ve yaparken, gardiyanların odasındaki TV'yi duyabiliyordum. Open Subtitles و بينما كانَ يُمارسُ معي، كانَ بإمكاني سماعُ التلفاز في مكتَب الضُباط
    Sadece dediğim, TV'yi karıştırıyor. Open Subtitles أنا فقط أقول, أنها تركت التلفاز فى فوضى.
    Her gün hemşire odasındakiler TV'yi onun için açıyorlarmış. Open Subtitles وكل يوم كان طاقم التمريض يفتحون التلفاز في موعد العرض ويقومون برفع الصوت
    Müzik seti açıkken niye TV'yi dinlemek isteyesin? Open Subtitles لماذا تريد أن تستمع إلى التلفاز عن طريق جهاز ستيريو؟
    Bir de biz TV'yi açar açmaz bu haber çıksaydı, o an olabilecek etkiyi düşün? Open Subtitles و تخيل الصدمة لو ظهر هذا على التلفاز بمجرد ان شغلناه
    Ee'si Dr. Giggles TV'yi yere koyup kırarken çıkacak ses duyulmasın diye banyo paspasına sardı. Open Subtitles هذا الطبيب وضع التلفاز على الأرض غطاه بالممسحه ليخمد الصوت, ثم كسره
    Filmden sonra da TV'yi kapattılar ve bir daha açmadılar. Open Subtitles وبعد أن انتهت أقفلوا التلفاز ولم يشاهدوه على الإطلاق بعد ذلك
    Ayrıca Trevor izlediği dizileri bildiğin için rahatsız olmadı değil, çünkü TV'yi modeme bağlayan o olsa da TV'nin de bizi izlediğini unutmuştu. TED استاء تريفور قليلاً لمعرفتك بانغماسه في المشاهدة، لأنّه على الرغم من أنّه هو الذي يصل التلفزيون بالموجّه، فقد نسيَ أنّ التلفزيون كان يشاهدنا.
    Bilgisayarı veya TV'yi kapatarak ve cep telefonunuzu uçuş moduna alarak, dikkatinizi dağıtabilecek şeyleri en aza indirin. TED التقليل من أي تشويش مُحتمل من جهاز الكمبيوتر أو التلفزيون وتفعيل وضع الطيران في الهاتف.
    Her şey için kullanıyorum. Bakın TV'yi nasıl açıyorum. Open Subtitles أستخدمه لكل شيء شاهدني أقوم بتشغيل التلفزيون
    İlk ayın sonunda, TV'yi kaçırmadım. Open Subtitles بنهاية الشهر الأول لم أعد أفتقد التليفزيون
    İlk ayın sonunda, artık TV'yi özlemiyordum. Eski, çalışmayan buzdolabını bile sorun etmedim. Open Subtitles بنهاية الشهر الأول لم أعد أفتقد التليفزيون
    TV'yi seviyorum! Ve pastırmalı çift katlı çizburgeri de seviyorum! Open Subtitles أحب التليفزيون وأحب برجر الجبن مضاعَف اللحم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more