Bildiğin üzere Tye, Mescalero Apaçi şeflerinin soyundan geliyor. | Open Subtitles | أنت ترى , تاي يأتي من سلالة طويلة من رؤساء ميسكالير الأباتشي |
Yıllar önce, Tye'ın babasının reisimiz rolünde olmasını kıskanırdı. | Open Subtitles | قبل سنة , هو كان يغار من والد تاي كرئيس لفرقتنا |
Ah, Mai, Tye Lee karışan saç örgüsünü çözmen için seni çağırdı. | Open Subtitles | ماي, تاي لي تريد مساعدتك في فك ضفيرتها |
Tye. Neredeyse gece yarısı oldu. Ne var? | Open Subtitles | تاي , أنه تقريبا منتصف الليل , ماذا ؟ |
Tye bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu söylememe izin ver. | Open Subtitles | ولقد أصبحت كثيره دعنى أخبرك بهذا "تاى" هو الشخص المثالى لهذه الوظيفه |
Maurice geçen gece Tye'a dokunmadı bile. Tartıştılar ve... | Open Subtitles | ...موريس لم يلمس تاي الليلة الماضية , أنهم تجادلوا و |
Ama ben Tye'ın annesinin erkek arkadaşı Maurice'in bunu... | Open Subtitles | ...لكنني كنت أفكر صديق أم تاي موريس قد يكون لديه |
Tye'ın yaşam tarzını belirlemesinde hiçbir rolü yok. | Open Subtitles | هو لا يلعب أي جزء في رؤية مسعى تاي |
Tye'ı bulduğumda size haber veririm. Suyunuzun, keyfini çıkarın. | Open Subtitles | سأعلمك عندما أجد تاي , أستمتع بماءك |
- Tye. - Ne var? | Open Subtitles | تاي ماذا هناك ؟ |
Tye, Kira burada. | Open Subtitles | إنها هنا يا تاي هيا |
Tye Lee, hemen buraya gel. | Open Subtitles | تاي لي تعالي إلي هنا الآن |
Bu karar benim, Tye Mortimer ve Wyoming Yargıcı tarafından oy birliği ile verildi. | Open Subtitles | سيتم تنفيذ الحكم بيدي، (تاي مورتمر) وبإشراف قاضي دائرة (وايومينغ) |
Tye daireni ararken biz de gidip Abe ile konuşalım. | Open Subtitles | سوف يبقى (تاي) لمراقبة شقتك، بينما نذهب نحن للتحدث إلى (إيب). |
Tye, dinle. Oraya geliyorum. | Open Subtitles | تاي , أستمع , أنا في طريقي |
Tye konusundaki endişelerin yersiz. | Open Subtitles | قلقك لهذا تاي هو تافه |
Yani Tye bir yerlerde kafasını dağıtıyordur. | Open Subtitles | لذا تاي أندفع إلى مكان ما |
Tye'ı arıyorum, Bay Bodaway. | Open Subtitles | أنا أبحث عن تاي , السيد بادوي |
Tye'a bir şey mi yaptın? | Open Subtitles | هل فعلت شيئا ما إلى تاي ؟ |
Tye, bunun Erişilenler kadar kötü olmasının imkânı yok. | Open Subtitles | "تاى", ليس هناك مفر من أن هذا سيئ مثل الــ"ريتش". |
Tye yaptığı şeyi yapar. | Open Subtitles | ليس هناك مشكلة,"تاى" سيقوم ببعض من أشياءه. |