| Bay Tyson'ın şeker kamışı var, plastiğin formülü de sende... ..ve ben sanayinin gelişmesi adına kurban ediliyorum! | Open Subtitles | السيد تايسون يمتلك قصب السكر وأنت لديك المعادلة لصنع البلاستك لذا أنا أُقدم كأضحية لمذبح التقدم الصناعي |
| Ben de Tyson'ın Spinks'i yendiği maçı izledim. | Open Subtitles | رأيت ـ تايسون ـ يهزم ـ سبينكس ـ في التلفزيون |
| Tyson'ın yeni talibi kim? | Open Subtitles | إذا .. من هو الرئيس الأعلى الجديد لاتحاد تايسون |
| Mike Tyson'ın yanına yaklaşıp komik konuştuğunu söylesek? ! | Open Subtitles | لم لا نذهب أيضا للملاكم مايك تايسون و نقول له أن يتحدث بطريقه مضحكه |
| Bütün radyo istasyonları Mike Tyson'ın Evander Holyfiel'dı nasıl ısırdığından bahsediyordu. | Open Subtitles | كلّ محطة على الراديو كانت تتحدّث عنها مايك تايسون لذع إيفاندر هوليفيلد |
| Tyson'ın şimdiki hamlesi beklemek ama bir sonraki hamlesi bu karakolun dışında olacak. | Open Subtitles | "تايسون " ينقل إلى الحبس ، لكن نقلته التالية ربما خارج هذا المبنى |
| Joey, herkes muhteşem Neil deGrasse Tyson'ın gaz çıkarmadığını bilir. | Open Subtitles | "جوي"، الجميع يعلم بأنّ العظيم "نيل ديغراس تايسون" لا يضرط |
| David, Patrick Tyson'ın kızıyla çıkıyor. | Open Subtitles | ديفيد تعلق بإبنة باتريك تايسون |
| Tyson'ın hisselerinden yüklüce almanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تشترى مجموعة أسهم تايسون |
| Jerry Tyson'ın ortadan kaybolması yeterli değildi. Kullandığı katillerin de ortadan kaybolmasını istedi. | Open Subtitles | لا يكفِ إختفاء (جيري تايسون) فحسب، بل أراد أن تختفي جرائم قتله أيضاً. |
| Savcılığın biz kanıtlayana dek dikkate alacağı tek şey Tyson'ın o köprüden düşüp öldüğü olacak. | Open Subtitles | وبما يتعلق بالنيابة العامة "تايسون " مات عندما قفز من الجسر |
| DNA'sını karşılaştırdığımızdan Tyson'ın haberi yok mu? | Open Subtitles | إذاً " تايسون " لم يعلم بأننا نفحص حمضه النووي ؟ |
| Sonuçlar gelene kadar Tyson'ın avukatını oyalamaları için onları ikna ettim ve başka bir şey duyarsam da sana söyleyeceğim. | Open Subtitles | أقنعتهبمماطلةمحامي"تايسون" حتى وصول النتائج، وسوف أبلغك عندما أسمع شيئاً |
| Diğer adam Tyson'ın menajeri, Marcel Ahern. | Open Subtitles | الشخص الأخر هو مُدير "تايسون", "مارسيل أهيرن". |
| Tyson'ın başka şansı yok gibi görünüyordu. | Open Subtitles | يبدو أن "تايسون" لم يكن لديها خيار أخر |
| Tyson'ın küçük bir veledi dövmesi gibi bir şey bu.. | Open Subtitles | انت تقاتل مثل تايسون |
| Herkes Mike Tyson'ın çok kötü biri olduğunu söylüyor ama bana kalırsa şeker gibi adam. | Open Subtitles | لقد كنت أعتقد أن (مايك تايسون) وضيع لكن إتضح أنه إنسان جميل |
| Görünen o ki Gates, Jerry Tyson'ın bildiklerinden korkuyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنّ (غيتس) خائفٌ ممّا يعرفه (جيري تايسون) |
| Evet, elbette. Mike Tyson'ın çalıştırıcısıydı. | Open Subtitles | "بالتأكيد , إنه مدرب "مايك تايسون |
| Evet, doğru, ama Emil araba çalardı ve onları Tyson'ın dükkanına satardı. | Open Subtitles | أجل, صحيح, لكن (إيميل شيرت) قد سرق سيارات فعلاً, و باعهم إلى شركة (تايسون) للنقليات |