Çok güzel, zeki bir kadın, ve Uçağımın ikinci pilotu. | Open Subtitles | هي جميلة الإمرأة الذكية ومساعد طيار طائرتي |
Bunu biri Uçağımın dışından yaptı demeye mi getiriyorsunuz? | Open Subtitles | أنا آسف، هل تحاول إخباري أن أحداً فعل هذا من خارج طائرتي ؟ |
Uçağımın dalışı sayesinde düşmanların yüzünü görmeyeceğim ve yağmur sularıyla donmuş siyah kayalar kadar siyah gözlerini görmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | بينما طائرتي تسقط في الماء، لن أرى أوجه أعدائي. سأرى بدلاً من ذلك عينيك، مثل صخرة سوداء تتجمد في مياه المطر. |
Dünya senin Vietnam'daki saldırı ve Uçağımın düşürülmesiyle bir ilgin olmadığını düşünüyor. | Open Subtitles | بقدر ما يعرف بقية العالم ليس لديك شيء لفعله مع الهجوم في فيتنام أو تحطم طائرتي |
Bir bombardıman uçağından atlamış ve paraşütüyle Uçağımın kanadına tutunmuştu. | Open Subtitles | لقد أصيبت طائرته فقفز منها فقط لتعلق مظلته بجناح طائرتى |
O sırada Uçağımın motoru teklemeye başladı. | Open Subtitles | في تلك الأثناء، محرك طائرتي صار مضطرباً |
Uçağımın düşüşünün kaza olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اظن ان تحظم طائرتي كان حادثاً |
Burada Uçağımın nasıl ilerleyeceğini öğrendim. Bu gerçekten müthiş. | Open Subtitles | هذا صحيح، فقد كنت أدرس كيف تعمل طائرتي |
Burada olmamın nedeni Uçağımın arızalanması. | Open Subtitles | أنا هنا لأن طائرتي تحطمت |
Uçağımın düşmesine o sebep oldu. | Open Subtitles | وسبب تحطم طائرتي |
Uçağımın da öyle. | Open Subtitles | طائرتي ايضاً |
Uçağımın da öyle. | Open Subtitles | طائرتي ايضاً |
Uçağımın bir şeyini bozduysan, Uçağımın bir şeyi bozulduysa... | Open Subtitles | وإذا كسرت شيئاً على طائرتى إذا كسرت أى شىء |
Uçağımın bir şeyini bozduysan, Uçağımın bir şeyi bozulduysa... | Open Subtitles | إذا كسرت شيئاً على طائرتى إذا كسرت أى شىء... ... |