Anlamadım? uçabildiğini biliyorum ama hala bir delikanlısın | Open Subtitles | , أعرف أنه يمكنك الطيران لكنك مع ذلك أنت مراهق |
İnsanlar senin uçabildiğini söylüyor. Hadi uç ta göreyim. | Open Subtitles | الناس يقولون أنك يمكنك الطيران طر الآن من أجل حتى أراك. |
Oh, sakın uçabildiğini söyleme çünkü söylersen seni cezalandıracağım. | Open Subtitles | ولا تخبرينني انه يمكنك الطيران لانه اذا امكنك ، سأجعلك تعترفين |
Çocuklar, yan odadan geçiyordum ve... hani şu okuldaki sürekli uçabildiğini söyleyen garip çocuk var ya. | Open Subtitles | يا رفاق ، كنت لتو بالجوار وتعلمون ذلك الفتى الغريب من المدرسة الذي دائما يقول بأنه يستطيع الطيران |
uçabildiğini iddia ediyor ama elimde henüz bir kanıt yok. | Open Subtitles | , يدعي أنه يستطيع الطيران لكني لا أستطيع أن أؤكد ذلك |
Sanırım bu durumda sana uçabildiğini de söyledi. | Open Subtitles | و اظن انه قال لكِ أنه يستطيع الطيران |
uçabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنه يمكنك الطيران |
uçabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنه يمكنك الطيران |
- Ne? uçabildiğini söyledi! | Open Subtitles | يقول أنه يستطيع الطيران |