| uçakta bir suç ortağı var. Kim olduğunu söylemek istemiyor. | Open Subtitles | لديها شريك على متن الطائرة و لن تقول من هو |
| uçakta bir patlama olmuştu, bunu şimdi ben de hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد كان هناك إنفجار على متن الطائرة أنا أتذكر الأمر الأن،أيضاً |
| Bunu çok sessizce yapmalıyım. uçakta bir memur var mı? | Open Subtitles | ويجب أن يتم الأمر في هدوء هل هناك أمن في الطائرة ؟ |
| Efendim, Fransız Polisi kaçakları taşıdığınızı söylüyor ve uçakta bir rehineniz olma olasılığı varmış. | Open Subtitles | سيدي، الشرطة الفرنسية تقول .. بأنك تنقل فارين من العدالة وربما كان لديك رهائن في الطائرة .. |
| Unutmayacak. uçakta bir adamla tanışmış. | Open Subtitles | لا ، لن تنسى الموضوع لأنها قابلت رجل على الطائرة |
| uçakta bir yolcu daha vardı, onunla gittiler. | Open Subtitles | كان هناك مسافر آخر على الطائرة غادر معه. ربما يعرف شيء. |
| uçakta bir bebeğin ağladığını duyunca bunun sırf sana özel olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت في طائرة وسمعت طفلا يبكي تعتقد أن الأمر يحصل لك |
| uçakta bir doktor var mı? | Open Subtitles | هل هناك طبيب علي متن الطائرة ؟ |
| Eğer bunu ben yapacak olsaydım, yerde, girişte iki adamım olurdu, onun alındığına emin olmak için uçakta bir adam. | Open Subtitles | ،إن كنت سأقوم بفعلها لكنت سأضع شخصين على الأرض عند البوابة شخصٌ واحد على متن الطائرة ليتأكد من خروجها |
| uçakta bir şey olduğunu biliyorlardı. | Open Subtitles | وهم يعرفون هناك كان شيئا على متن الطائرة |
| uçakta bir kaç uyku hapı ile mesafenin hiçbir önemi kalmıyor. | Open Subtitles | حبتين من "زانيز" على متن الطائرة و تبدو المسافة كلا شيء. |
| Ben onu uçakta bir süre daha tutalım dedim. | Open Subtitles | كل ما طلبته منك هو إبقاءه على متن الطائرة لبعض الوقت |
| Çünkü uçakta bir sorun vardı. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يهم لأن هناك مشكلة في الطائرة |
| uçakta bir sorun olduğundan bahsettiler. | Open Subtitles | يقولون بأنّ ثمة خلل في الطائرة. ذلك هراء. |
| Uçuş görevlisini duydunuz. uçakta bir şey olmamış, | Open Subtitles | سمعنا شهادة مضيفة الطائرة ، لم يحدث شيء في الطائرة |
| Kara kutuya göre uçakta bir sorun yokmuş. | Open Subtitles | لم يظهر الصندوق الأسود وجود خطأ في الطائرة |
| uçakta bir koltuk istiyor musun? Sıra şekli benden sonra. | Open Subtitles | أتريد مقعداً على الطائرة تحركوا بعدي |
| Bir dakika. O uçakta bir balarısı var. | Open Subtitles | انتظر , هناك نحلة عسل على الطائرة |
| Kim bilir, belki de o uçakta bir tane vardır. | Open Subtitles | من يدري؟ قد تكون هناك واحدة على الطائرة |
| Bir kaç haftadır ben uçakta bir adam görüyorum. | Open Subtitles | طوال الاسابيع الماضية كنت اري طفل في طائرة |
| Bir bombacı uçakta bir görüşme ayarlıyor ama gelmiyor. | Open Subtitles | صانع قنابل يرتب لموعد في طائرة ولا يظهر في موعده |
| uçakta bir sürü yer var. | Open Subtitles | هناك وفرة من الغرف علي متن الطائرة |