"uçaktaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطائرة
        
    • بالطائرة
        
    • متن طائرة
        
    • على طائرة
        
    • كان على متن
        
    Etrafına bakınıyordun da. uçaktaki birini kaybetmiş olabilirsin diye düşündüm. Open Subtitles رأيتُك تبحثين فظننتُ أنّكِ قد فقدتِ أحدهم على متن الطائرة
    Aslında bu durumda uçaktaki herkesi koruyorum gibi bir şey. Open Subtitles تقريباً سلطتي ستحمي كل شخص على هذه الطائرة بهذه الحالة
    Düşen o uçaktaki insanların kanı onun olduğu kadar senin de ellerinde. Open Subtitles ودماء كل من كان على تلك الطائرة تحمل انت ذنبها مثل أبيك
    Bu gece Havada Vuruşanlar Derneği'ne üye olacağız. uçaktaki son gecemiz. Open Subtitles سننضم لنادي الأميال الطيرانية اليوم في اخر ليلة لنا بهذه الطائرة
    uçaktaki küçük kız sizlerden birinin tarifini yapmış. Open Subtitles الفتاة التى كانت بالطائرة تعرفت بشكل جزئي على أحد الخاطفين
    Dün, beni buraya, Londra'ya getiren uçaktaki uçuş ekibi ve pilotu da tanımıyorum. TED أنا لا أعرف الطيار وأعضاء الطاقم على الطائرة التي حطت بي هنا البارحة قادماً إلى لندن.
    Fakat biliyor. Her ayrıntıyı. uçaktaki tanığı bile. Open Subtitles واكنه يعرف التفاصيل, حتى العذر فى الطائرة
    Efendim, bu uçaktaki her şey, çok önemli. Open Subtitles سيدى , كل شئ على هذة الطائرة له أولوية قصوى
    Efendim, bu uçaktaki her şey çok önemli! Open Subtitles سيدى , كل شئ على هذة الطائرة له أولوية قصوى
    Bu lanet uçaktaki herkesi öldürürüz. Open Subtitles سوف نقتل كل الموجودين على متن هذه الطائرة اللعينة
    Sizin için birkaç görevim var ve uçaktaki küçük kız gerçekten çok ama çok korkmaya başladı. Open Subtitles هناك بضعة مهام لك وفتاة على الطائرة مرعوبة للغاية للغاية
    Hadi adil oyna. uçaktaki kızla konuşmam gerekiyor. Open Subtitles هيا العبي بعدالة الفتاة التي على الطائرة لابد أن أتحدث معها
    Bir başka hücredeyim. uçaktaki kızla tekrar konuştum. Open Subtitles أنا في زنزانة أخرى لقد تحدثت للتو مع فتاة الطائرة مرة أخرى
    Eurus, uçaktaki kızla konuşmama izin verirsen, istediğin oyunu oynarım. Open Subtitles ايروس، دعيني أتحدث مع الفتاة الصغيرة على الطائرة وسألعب أي لعبة تحبيها
    uçaktaki herkesi kurtardı. Kader değil, O kurtardı. Open Subtitles و انقذ كلَ من كان على متن الطائرة بفضله لا يوجد قتلى
    Gerçek yolcuların, yanan uçaktaki korkunç dramlarını izleyin. Open Subtitles سيحكون لنا المشاهد الحية فى هذه الدراما المرعبة داخل الطائرة المحترقة
    Onun bilmediği, sana şimdi şantaj yapacağım çünkü cüzdanı ben çaldım, uçaktaki adam bendim. Open Subtitles ما لا تعرفه أننى بالفعل سأبتزك لأننى سرقت حافظتها لأننى أنا الذى كنت على الطائرة
    Siz organ bağışlarıyla ilgilenirken... birileri de uçaktaki yolcuları düşünse daha akıllıca olur. Open Subtitles ارجو ان تجعل جانب من تفكيرك الودى هذا فى باقى الركاب المحتجزين فى الطائرة
    - Umarım burada da uçaktaki gibi bir gösteri yapmayacaksındır. Open Subtitles أتمنى ألا تقوم بإستعراض هنا كما فعلت في الطائرة
    uçaktaki tuvalet daracık havalandırmalı bir kabin. Open Subtitles إن المراحيض في الطائرة قلية حسنا و في نصف المسافة بالطائرة
    Neden lanet bir uçaktaki lanet olası yılanları mevzu ediyorsun şimdi? Open Subtitles لمَ ستكون قادمة من أفريقيا؟ لمَ تهتمّ حول بعض الثعابين اللعينة على متن طائرة لعينة؟
    Missouri'ye gitmeyen bir uçaktaki yerleri mi kastediyorsun? Open Subtitles هل تقصد التي ليست على طائرة متوجهة لـميزوري؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more