"uçmasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • يطير
        
    • بالطيران
        
    • لتطير
        
    Annem, uçmasına izin verdiğini biliyordu ve yanına bile yaklaşmama izin vermiyordu. Open Subtitles ,والدتي علمت انك جعلته يطير . فلم تدعني اذهب الي اي مكان بالقرب منك
    Sen de Ryan'ın şehir caddelerinde uçmasına neden olan Chelsea. Open Subtitles و أنت تشيلسي التي يطير رايان بشوارع المدينه لأجلها
    Ya o kapıyı açıp serbest bırakırsın ve tüylü kanatlarını açıp uçmasına izin verirsin ve bilemiyorum... Open Subtitles افتح هذا الباب، اطلق سراحه اتركه يطير على اجنحة الريش..
    Küçük yapısı ve nispeten kısa kanatları sık dallar arasında uçmasına imkan verir. Open Subtitles حجمه الصغير وأجنحته القصيرة نسبياً تسمح له بالطيران وسط الخضرة الكثيفة
    O gece bir şeyler yanlış olsaydı kesinlikle uçmasına izin vermezdik. Open Subtitles لم نكن لنسمح له بالطيران لو كان هناك خطب ما.
    Bir görüntünün etrafında uçmasına izin verip ona video oyunu oynatabilirsiniz. TED ويمكنك ترك الذبابة لتلعب لعبة فيديو صغيرة عن طريق تركها لتطير في جهاز عرض مرئي
    Junior'un uçmasına izin vermemesi gerektiğini kendisi de iyi biliyor. Open Subtitles إنه يعرف الجيد والصالح، كان يجب أن لا يترك (جونيور) يطير.
    Bu havada uçmasına imkân yok. Open Subtitles مُحال أن يطير بهذا الجو.
    Ülkesinin savaşa girmesiyle, A.B.D. ordusuna katıldı. uçmasına izin verilmedi. Open Subtitles ،التحق (سكينر) بالقوات الأمريكيّة عندما دخلوا الحرب، لم يكن مسموحاً له بالطيران
    Benden uçmasına izin vermemi isteyemezsin. Open Subtitles ! أنت لا تريديني أن أسمح لها بالطيران
    O yüzden ben de uçmasına izin verdim. Open Subtitles لذا سمحتُ لها بالطيران...
    Birkaç santim oturduğu yerden uçmasına neden olabilir. Open Subtitles البوصة الواحدة أكثر من كافية لتطير به من مقعده
    Birkaç santim oturduğu yerden uçmasına neden olabilir. Open Subtitles البوصة الواحدة أكثر من كافية لتطير به من مقعده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more