"uçurmak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتفجير
        
    • لتحلق
        
    • لنسف
        
    • أجل تفجير
        
    İngiliz subayı! Köprüyü uçurmak için buradayım. Open Subtitles ضابط بريطانى , سيدي نحن هنا لتفجير الجسر
    Ama insanları havaya uçurmak için TNT taşıdığını düşünürsen adi biri oluverir. Open Subtitles ولكن سيبدو شكله دنيئاً إذا تخيلتيه ماسك مادة متفجرة لتفجير البلد
    Su İdaresi buraya sadece su tanklarımızı havaya uçurmak için adam yolluyor. Open Subtitles أرسلت أناس لتفجير خزانات مياهي. لقد وضعوا سمّاً في آباري.
    Vay canına! Bu şeyi uçurmak için bir sınavdan geçmek gerekiyor mu? Open Subtitles أعليكَ أن تجتاز إختباراً لتحلق بهذا الشيئ؟
    Köprüyü uçurmak için izninizi istiyorum. Open Subtitles أنا أطلب إذنك لنسف الجسر
    Acil durum kilitlerini havaya uçurmak için patlayıcıları da yanında götürecek. Open Subtitles سوف تحضر مفجرات كي تفجر أحزمة العزل من أجل تفجير طواريء
    Tamam, şimdi gir oraya ve fıçıları uçurmak için şimşeklerini kullan. Open Subtitles حسنا، ادخل الآن واستعمل برقك لتفجير تلك البراميل.
    - Şimdi bunun önemi yok. Şu an önemli olan, o uçağı havaya uçurmak için adanın diğer tarafına gidiyor olman. Open Subtitles ما يهمّ هو ذهابكم إلى طرف الجزيرة الآخر لتفجير تلك الطائرة
    Klon askerlerini ve tapınağı havaya uçurmak için nano-droidleri kullanan kadını öldürmediğine inanıyorum. Open Subtitles اؤمن بانها لم تقتل الجنود المستنسخين او الامراءة التى استخدمت الاليين فائقي الدقة لتفجير المعبد
    Bir mühendis bir kazan dairesini tüm okulu havaya uçurmak için kullanabilir. Open Subtitles يا إلهي يمكن لمهندس إستخدام غرفة الأنابيب لتفجير المدرسة
    Onu, binaları ve bu tarz şeyleri havaya uçurmak için kullanmamız gerek. Open Subtitles , يجب أن نستخدمه لتفجير المباني والأشياء
    Ayrıca burada sadece bir treni havaya uçurmak için bulunmuyorlar. Open Subtitles الى جانب ذلك، فهي ليست فقط هنا لتفجير قطار.
    Aslında, lanet olası bir treni uçurmak için burada bulunuyorsunuz. Open Subtitles وأنت بالتأكيد ليست هنا لتفجير قطار سخيف.
    Bu uçağı uçurmak için ona ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاجها لتحلق بهذه الطائرة
    Kafasını uçurmak için hakkın var. Open Subtitles كان معك كل الحق لنسف رأسه
    Otel odasını havaya uçurmak için sana para mı ödediler? Open Subtitles هل دفع لك لنسف الفندق أيضاً ؟
    Zachariah'daki dinamitler kasa kapısını uçurmak için değil altındaki kaya için. Open Subtitles الديناميت الذي بحوزة (زكريا) ليس من أجل تفجير أبواب الخزنة
    Zachariah'daki dinamitler kasa kapısını uçurmak için değil, altındaki kaya için. Open Subtitles الدينمايت الموجود بحوزة (زكريا) لم تكن من أجل تفجير الباب بل لتفجير الصخور

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more