Tek bildiğim, makinenin montajı için, deli gibi uğraşıyordum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنني كنت أعمل بكل همة محاولا تشغيل جهاز صنع الثلج اللعين ذاك |
Taşınmakla o kadar uğraşıyordum ki, yemek yemeği unutmuşum. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولاً بالإنتقال لدرجة أنني نسيت أن آكل |
Evin etrafını dolandım, içeri girmeye uğraşıyordum... fakat ben kapıya varmadan çıktığını gördüm! | Open Subtitles | ركضت حول المنزل محاولاً الدخول ولكنة خرج من الباب الأمامى أمامى مباشرة |
Hayır, halkla ilişkiler kriziyle uğraşıyordum. | Open Subtitles | كلا، انا لازلت اتعامل مع ازمة العلافات العامة |
Çünkü bu program üzerinde çalışıyordum ve bağımlılığımın altındaki sorunlarla uğraşıyordum ve şimdi sekse karşı sağlıklı bir tutum sergiliyorum. | Open Subtitles | لأني كنت تحت برنـامج مقيد ولقد تعاملت مع رغباتي الداخلية التي تثير إدمـاني وأصبحت الآن أتعامل مع الجنس بطريقة صحية. |
Zamanlayıcıyla uğraşıyordum, birden yarıldı ve içinden bir flash bellek çıktı. | Open Subtitles | كنت أعبث بالمؤقت و عندما نزعت غطاءه سقطت منه ذاكرة بيانات |
Seni görmesin diye uğraşıyordum. Çok belli ettim. Çaktı. | Open Subtitles | لقد كنتُ أحاول إبعاده عن رؤيتكَ، لذا سرّعتُ الأمور بشدّة، وكشفني |
Tamam, bak, tamamen dürüst olacağım. Seninle uğraşıyordum. | Open Subtitles | حسنٌ، سأكون صريحاً معكَ تماماً لقد كنتُ أعبث معك |
Buralardan birlikte kaçabilmemiz için uğraşıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعمل على وسيلة لنكون معاً |
Pardon. Metropolis Üniversitesi kurallarını değiştirmeye uğraşıyordum. | Open Subtitles | آسفة كنت أحاول إقناع المسؤولين بجامعة ميتروبوليس يتغيير سياسة القبول |
Kendi işimle uğraşıyordum, gig... New Orleans'taki büyü şeyi. | Open Subtitles | لقد كنت أعمل على حفلتي الخاصة هذا الفودو بنيو اورليانز |
Cambaz ayaklıklarıyla yürüyen bir ilan panosuydum ve hamur işiyle uğraşıyordum. | Open Subtitles | كنت لوحة اعلانات متجولة على خشبتين كنت أعمل كفطيرة محشوة |
- Daha önce gelecektim Joanie ama her şeyin yolunda gitmesini sağlamakla uğraşıyordum. | Open Subtitles | كان بالإمكان أن أزور مبكراً جوني لكن كنت مشغولاً بالتأكد من مضي العمل بالجدول |
Havalı olmak için o kadar çok uğraşıyordum ki, ona gerçekten nasıl hissettiğimi söyleyemedim. | Open Subtitles | بأنني كنت مشغولاً جداً بلعب ذلك ببرودة... ولم أصل إلى أن أخبرها... |
Evin etrafını dolandım, içeri girmeye uğraşıyordum... fakat ben kapıya varmadan çıktığını gördüm! | Open Subtitles | ركضت حول المنزل محاولاً الدخول ولكنة خرج من الباب الأمامى أمامى مباشرة |
Yeniden derliyordum. Ses demosunu düzeltmekle uğraşıyordum. | Open Subtitles | كنت أقوم بإعادة تصويغ محاولاً معالجة العرض الصوتي |
Bu arada, işle ilgili küçük bir sorunla uğraşıyordum. | Open Subtitles | لذا اثناء ذلك.. لقد كنت اتعامل مع بعض فوضى العمل |
- Tecavüzcü, katil eskiden bu tarz insanlarla uğraşıyordum. | Open Subtitles | القاتل هذا النوع من الاشخاص الذين اتعامل معهم |
Burada aşağılık heriflerle uğraşıyordum. Patronların umurunda mıydı? | Open Subtitles | أعني أنني أتعامل مع وحوش كأسرة و لكن هل سيهتم الزعماء بذلك؟ |
uğraşıyordum sadece. Bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لقد كنت أعبث به فحسب ولم أفعل شيئًا. |
Ondan bir cevap almak için uğraşıyordum. Fakat onun nasıl birisi olduğunu bilirsiniz. | Open Subtitles | كنتُ أحاول الحصول على جواب صريح منه ولكن تعرف طبيعته |
Sadece onunla uğraşıyordum. Parayı tutmayacaktım. | Open Subtitles | كنتُ أعبث معه فحسب لم أكن أنوّي الإحتفاظ به |
21 yıldır Whitman'ın yerini satmak için uğraşıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعمل لبيع منزل (ويتمان) لمدّة 21 عام |
Son bölümü yazmak için uğraşıyordum, ama başım yüzünden bunu başaramadım. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول كتابة الفصل الأخير و لكني لم أتكمن من ذلك |
Kapsülle uğraşıyordum! | Open Subtitles | ويحك، ويحك، كنت مشغولة مع الحاضنة! |