Elbette hayır. Kendisi dün gece arayıp uğramamı istemişti. | Open Subtitles | لا باالطبع لا, لكنه أتصل البارحه وطلب مني أن أمرّ به |
Neden uğramamı istediğini söylemedi. | Open Subtitles | لم تقل لمَ أرادتني أن أمرّ بها أأنتما صديقان؟ |
Ah, onunla sabah karşılaştım, ve uğramamı istedi. | Open Subtitles | لقد قابلته باكرًا وقد طلب منّي أن أمرّ عليه |
Önce aramak istedim ama ama kardeşin direk uğramamı söyledi. | Open Subtitles | أردت أن أتصل أولاً، ولكن أختك اقترحت أن أعرج عليك. |
Ethan'ın okula gitmesi gerekiyordu, bu nedenle bi uğramamı istedi. | Open Subtitles | كان على إيثان أن يذهب للمدرسةِ، لذا فطلب منّي أن أعرج هُنا. |
Chase yemek için uğramamı istedi. | Open Subtitles | تشيس طلب مني المرور وقت الغداء |
Benim sana uğramamı istediğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنّكَ تريدني أن أمر عليك |
Tamam, odana uğramamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أجل، أتريد مني أن أمرّ على غرفتك؟ |
Abby teyze aradı, babamın uğramamı istediğini söyledi. | Open Subtitles | العمّة (آبي) أتصلت، قالت والدي أرادني أنّ أمرّ. |
Hayır. - Sadece bir uğramamı istiyor. | Open Subtitles | -كلّا، تريدني أن أمرّ عليها |
Bana oda numarasını verdi, ...kariyer seçeneklerini konuşmak için saat 10'dan sonra uğramamı söyledi. | Open Subtitles | فأخبرني برقم غرفته وأن أعرج عليه بعد العاشرة لمناقشة مستقبلي الوظيفي |
uğramamı istedi çünkü bana, polisin, Danny Bolen'i temize çıkaracak kanıtları olduğunu söylemek istemiş. | Open Subtitles | .. طلب مني المرور عليه .. لأنه أراد أن يخبرني أن الشرطة (لديها دليل يبرئ (داني بولين .. |
Harry Daugherty bu gece bir resepsiyon veriyor. uğramamı rica etti. | Open Subtitles | يقيم (هاري دورتي) حفلة استقبال وطلب مني المرور |
Ted Okum bu sabah uğramamı söylemişti... | Open Subtitles | أخبرني "تيد أوكم" أن أمر عليك. |
Doktor Hayden-Jones, yani Veronika benden uğramamı istedi. | Open Subtitles | ...(الدكتور (هايدن جونز ...(فيرونيكا) طلبت مني أن أمر عليك |