Hayır, bugün boş günüm, çene çalmak için uğrayayım dedim. | Open Subtitles | كلا، إني متفرغة اليوم فقررت أن أمرّ عليك للدردشة |
Trenimin kalkmasına birkaç saat var, bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | كانت لدي بضعة ساعات قبل موعد سفري،فقلت أمرّ عليك |
Hayır. Aslında, bu civardaydım, bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لا، في الواقع، كنت في الحي لذا فكرت بالمرور قليلاً |
Başka bir iş için buraya gelmişken uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لقد كنت هنا بشأن قضية أخرى ففكرت بالمرور عليك |
Telefonda konuştuğumuzda seni rahatsız eden bir şey olduğunu sezdim o yüzden bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | عندما تحدثنا بالهاتف أحسست أن هناك ما يزعجك، لذا... فكرت بأن أزورك فحسب... |
İşe doğru giderken bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | رأيت فقط أن أمر عليكم وأنا في طريقي للمدرسة |
Çıkışta da aklıma bir anda sen düştün. Bir uğrayayım da, bir hatırını sorayım, bir ihtiyacı var mı diyeyim dedim. | Open Subtitles | فخطر ببالي أن أمر عليك وأطمئن على أحوالك |
Geçiyordum, uğrayayım dedim. | Open Subtitles | أنا فقط كنت بالجوار وصعدت لأراك كيف تعمل |
Buralardaydım, uğrayayım dedim. | Open Subtitles | كنتُ في الجوار، فرأيتُ أن أزوركِ. |
Selam, kuzen. Bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | مرحبا كنت قريبة ففكرت ان اعرج عليك هل كل شئ بخير ؟ |
Hayır, alt katta yapmam gereken bir şey vardı da bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | -كلاّ، كان لديّ ما أفعله في الطابق السُفلي . فكّرتُ أن أمرّ عليك. |
Geleceğimiz bu konuya bağlı olduğundan şöyle bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | ولمّا كان مستقبلنا معتمدًا على هذا العدد فقررتُ أن أن أمرّ عليكم |
Buralardan geçiyordum. Gelip bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ في الحي وفكّرتُ أن أمرّ عليكِ |
Geç saate kadar çalışmıştım da, geçerken bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | كنت أعمل لوقت ٍ متأخر لذا فكرت بالمرور عليك |
En azından bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | فظننت أني أدين لفريقي بالمرور على الأقل. |
Yük olmak istemezdim, ama danışmanlardan biriyle ticari bir konu hakkında görüşmem vardı gelmişken sana da bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لا أريد أن أطلعك على هذا ولكني كنت في أجتماع سري مع أحد القادة ففكرت بالمرور عليك |
Telefonda konuştuğumuzda seni rahatsız eden bir şey olduğunu sezdim o yüzden bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | عندماتحدثنابالهاتف... شعرت أن هنالك شيء ما يزعجك لذا فكرت بأن أزورك فحسب |
- Bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | -فكرت بأن أزورك فحسب |
Sadece civardaydım. - Bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | فقط كنت بالجوار وظننت أنه يجب أن أمر عليكم |
Buraya da uğrayayım dedim. | Open Subtitles | و إعتقدت أن أمر عليكم |
"Dedikoducu Kız" ın "Görüldü" haritasında burada olduğunu gördüm gelip bir uğrayayım ve DVD'lerini bırakayım dedim. | Open Subtitles | حسنٌ, لقد رأيتك في قسم "شُوهد" على خريطة "فتاة النميمة"، فخطر ببالي أن آتي وأعطيك إسطواناتك. |
Bana ısmarlamak üzere olduğun bira için sana uğrayayım dedim. | Open Subtitles | كنت بالجوار وفكرت بالمجئ لإحتساء البيرة التي على وشك أن تدعوني عليها |
Ben de şöyle bir uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لهذا فكرتُ في أن أزوركِ اليوم ... |
Ben de karının istediği aletle uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لذا فكرت ان اعرج و احضر الاداة التي تحتاجها زوجتك |