| Uhtred seni kilisede görmedim. Oradaydın umarım. | Open Subtitles | أوتريد ، لم أرَاك في الكنيسة أتمنى لو كنتَ هناك |
| Uhtred değişmeyecek ve eminim ölene dek kâfir olarak kalacak. | Open Subtitles | أوتريد لن يتغير، أنا واثقة سيظل وثنياً حتي الموت |
| Nehrin bu kıyısı Lord Uhtred tarafından korunuyor. | Open Subtitles | هذا الجزء من النهر محمي من قبل السيد أوتريد |
| Uhtred seni ilgilendirmeyen konularda konuşmaman gerektiğini anlamıyorsun. | Open Subtitles | أوتريد انت تتحدث عن أمور لا تفهمها أمور لا تهمك |
| Uhtred tavsiyen kulağa hoş gelse de nasıl güvenebilirim ki? | Open Subtitles | (أوترد)، قد تكون نصيحتك سليمة ولكن كيف يمكنني أن أثق بها؟ |
| Uhtred seni kilisede görmedim. Oradaydın umarım. | Open Subtitles | أوتريد ، لم أرَاك في الكنيسة أتمنى لو كنتَ هناك |
| Uhtred değişmeyecek ve eminim ölene dek kâfir olarak kalacak. | Open Subtitles | أوتريد لن يتغير، أنا واثقة سيظل وثنياً حتي الموت |
| Uhtred önümüzde bir yıl ya da daha uzun zaman olduğunu söylerken haklı olabilir ama gemilere ihtiyacımız olduğu çok belli. | Open Subtitles | الآن، ربما قد يكون (أوتريد) محق ربما قد لا يحدث هذا، لمدة عام أو أكثر لكن ما هو واضح حاجتنا لسفن |
| Çünkü sen bilmem nerenin Uhtred'i beni kralın olarak görmüyorsun. | Open Subtitles | لأنك، (أوتريد) من أيًا كان، لا تراني بمنزلة ملكاً لك |
| Uhtred başka yerde bulunmamız gerek. | Open Subtitles | أوتريد ، علينا الذهاب لمكان آخر |
| Dan diyarına gidiyormuşsun Uhtred. | Open Subtitles | تذهب إلى أرض الدانماركيين ، أوتريد |
| Uhtred öncesinde senden ya da benden tavsiye almadan Dan diyarına geçti! | Open Subtitles | (أوتريد) يعبر إلى أرض الدانماركيين ، دون أخذ المشورة منّي أو منك |
| Uhtred nasıl oluyor da bu sokakları çok iyi biliyorsun? | Open Subtitles | أوتريد ، كيف تعرف هذه الشوارع بشكل جيد؟ |
| Kabul edilirse Lord Uhtred'e dönmek isterim. | Open Subtitles | إذا كان مقبولا، سأعود مع مولاي أوتريد |
| Böyle bir tehlike var ama öncelikle Uhtred bir savaşçı. | Open Subtitles | إذن ، هناك مخاطرة ولكن أولاً، (أوتريد) محارب ، فايكنيج. |
| Uhtred, Alfred Northumbria'ya hiç gelmedi diyorsun ama bunu yapmasına gerek yok. | Open Subtitles | أوتريد)، لقد قلت أن (ألفريد) لم) يخطوا داخل (نورثامبريا)، ليس لديه حاجة. |
| Uhtred başka yerde bulunmamız gerek. | Open Subtitles | أوتريد ، علينا الذهاب لمكان آخر |
| Dan diyarına gidiyormuşsun Uhtred. | Open Subtitles | تذهب إلى أرض الدانماركيين ، أوتريد |
| Uhtred öncesinde senden ya da benden tavsiye almadan Dan diyarına geçti! | Open Subtitles | (أوتريد) يعبر إلى أرض الدانماركيين ، دون أخذ المشورة منّي أو منك |
| Uhtred ölü adamdan şüphe ediyor. | Open Subtitles | أوتريد ، يشكك بالميت تعتقد ذلك؟ |
| Uhtred kadınlar yemek hazırlarken onlara yardım ediyor Lordum. | Open Subtitles | (أوترد ) مع النساء ياسيدي يساعدهم على إعداد الطعام |
| Uhtred Ragnarson'un sahip olduğu ihtirastan bir an dahi şüphe etme sakın. | Open Subtitles | لا أشك للحظة واحدة أن (اوتريد راجنارسون) لديه طموح |