"ulaşabilir" - Translation from Turkish to Arabic

    • الوصول إلى
        
    • الوصول إليها
        
    • أن يصل
        
    • ان تصل
        
    • يمكنك الوصول
        
    • الولوج إلى
        
    • الوصل
        
    • يستطيع الوصول
        
    • يُمْكِنُ أَنْ تَصلَ
        
    • يمكنه الوصول
        
    • من الوصول
        
    • قد يصل
        
    • قد تصل
        
    • أن تصل
        
    • الوصول لبعض
        
    bu basit portal içinde tüm dünyanın bilgisini ulaşabilir kılacağını iddia ediyor. TED الذي، ومن خلال هذه البوابة البسيطة يدّعي أنه يُمّكن من الوصول إلى كل المعلومات في العالم.
    - Buradan yatak odasına ulaşabilir miydi? Open Subtitles ـ هل كان بإمكانها الوصول إلى غرفة النوم من هنا ؟
    Senin ev tekerlekli sandalye ulaşabilir biçimde mi?" Open Subtitles "إذا منزلك هو على كرسي متحرك يمكن الوصول إليها."
    Burada su sıcaklığı dört derecenin altına düşer ve basınç yüzeydekinin 400 katına ulaşabilir. Open Subtitles درجة حرارة المياه هنا بالأسفل تقل عن 4 درجات مئوية ويمكن للضغط أن يصل .لما يزيد عن 400 مره ضعف ضغط السطح
    Benim için Claudia Evans'ın telefonuna ulaşabilir misin lütfen. Open Subtitles حاول ان تصل إلى كلاديا افينز على الهاتف من اجلي
    ELÇİLİK DIŞINDAKİ TELEFON KULÜBESİNE ULAŞABİLİR MİSİN? Open Subtitles هل يمكنك الوصول إلى هاتف عمومى خارج السفارة؟
    Eğer tırtıla ulaşabilirse, daha hayati bir yere ulaşabilir. Open Subtitles إذا تمكن من الوصول إلى المحرك الصامت فقد يمكنه إتلاف شيء أكثر أهمية
    Bu çok ağır ya da sıkışmış. Çıkışa ulaşabilir misin? Open Subtitles إنه ثقيل، أو عالق أبوسعك الوصول إلى الفتحة؟
    ulaşabilir miyiz? Open Subtitles هل نستطيع الوصول إليها ؟
    Ona ulaşabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك الوصول إليها ؟
    Eğer içine bir şey daha girerse, kritik kütleye ulaşabilir! Open Subtitles أذا دخل شيء واحد آخر فيه فمن الممكن أن يصل لمرحلة الكتلة الحرجة
    Püskürtme yarım metreye ulaşabilir. Ve Bitip tükenmeden önce bir kaç yeterli hareket şansına sahip olacak. Open Subtitles يُمكن أن يصل الرذاذ لنصف متر وسيكون لديها ما يكفي مِن الرشات قبل أن تجف
    3.5 saniyeden kısa sürede 100 km/saat hıza ulaşabilir. Open Subtitles يمكنها ان تصل الى62ميلا في الساعة في أقل من3,5ثواني
    Kofra oradaki depoda, oraya girebilir misin, ulaşabilir misin? Open Subtitles هناك فاصل للكهرباء في الغرفة التالية هل تستطيع ان تاخذه ؟ هل يمكنك الوصول له ؟
    Telefonumdaki eski mesajlara ulaşabilir misin? Open Subtitles أيمكنني الولوج إلى رسائل صوتية قديمة و رسائل نصية على هاتفي ؟
    Daha erken gelmem gerektiğini düşünürsen kendisi bana ulaşabilir. Open Subtitles يمكنها الوصل إلي إن كنتم تشعرون أني بحاجة إلى أن أكون هناك عاجلاً وليس آجلاً
    - Seyahat planlarına kimler ulaşabilir? Open Subtitles كروز من أيضاً كان يستطيع الوصول الى سجل رحلاتك
    Sıcaklık gündüz 130 dereceye ulaşabilir, ve gece eksinin altına düşer. Open Subtitles درجات الحرارة يُمْكِنُ أَنْ تَصلَ بحدود 130 درجةِ في النهار وفي الليل، تسقط تحت الصفر
    - Sadece bir kişi zindana ulaşabilir. Open Subtitles رجل واحد يمكنه الوصول للسجن تحت الأرض
    Yalnızlık kendinizi bulacağınız yerdir, böylece diğer insanlara ulaşabilir ve gerçek bağlantılar kurarsınız. TED العزلة هي حيث تجد نفسك بحيث تتمكن من الوصول للآخرين وتكوين ارتباطات حقيقية.
    Bir birey kendi sınırına ancak ciddi sayıda antrenmanla ulaşabilir. Open Subtitles المرء قد يصل لهذا المستوى بعد تدريب طويل.
    Sürüler metre küp başına 60.000 kril gibi inanılmaz miktarlara ulaşabilir. Open Subtitles قد تصل الحشود لأعداد مذهلة، 60.000 لكل متر مكعّب.
    Dijital bir dünyada, para daha uzaklara, daha hızlı bir şekilde ulaşabilir. Ancak biz, bu gardiyan kuruluşların merhametine kalmış haldeyiz. TED في عالم رقمي، من الممكن أن تصل النقود إلى مدى أبعد وبسرعة أكبر، ولكننا تحت رحمة تلك المؤسسات المتحكمة.
    Sence Lyla, Caracara kızlarından birkaçına ulaşabilir mi? Open Subtitles هل تظن " ليلا " تستطيع الوصول لبعض فتيات " كاراكارا " ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more