"ulaştığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • تصل
        
    Nişastalar, 180 dereceye ulaştığı zaman, jelatinleşiyor. TED ومن ثم النشا وعندما تصل درجة الحرارة الى 180 يتميه
    Ve nöronların orta beyne ulaştığı zaman, işte baş ağrısının başladığı zamandır. TED وعندما تصل منتصف الدماغ، عند ذلك يبدأ الصداع.
    En iyisi, müşteriye ulaştığı zaman, çöp olmuyor. TED أفضل ما يمكن الحصول عليه، وعندما تصل إلى العملاء ، فإنها لن تكون نفايات.
    - Hala dışırıda düşman gemisi var. - Efendim geçit güneşe ulaştığı zaman... Open Subtitles مازال لدينا سفينة عدو بالخارج هناك عندما تصل البوابة للشمس
    Kovuşturma kanıtları ulaştığı gibi ara beni, tamam mı Proctor? Open Subtitles فقط هاتفنى عندما تصل أدلة النيابة العامة ، حسناً ، بروكتور ؟
    Rüzgarın saatte 100 km hıza ulaştığı rapor ediliyor. Open Subtitles من المتوقع أن تصل سرعة الرياح ستين ميلًا
    160 dereceye ulaştığı zaman, proteinler sıralanıyor ve yapıyı oluşturuyorlar, glüten yapısını -- bunlara ekmek kırıntısı diyoruz. TED عندما تصل درجة الحرارة الى 160 درجة فتتجمع البروتينات لكي تعطي شكل الخبز اي هيكل الخبز والذي هو الشكل الذي يخرج فيه الخبز
    İnsan bilgisi 10'a 40 faktörüne ulaştığı zaman, bütün galaksiyi kontrol edebilecek ve ötesine de göz kırpmaya başlayacaktır. TED حين تصل المعرفة الإنسانية إلى المعامل المشترك الأكبر 10 إلى 40، ستخضع لها المجرة بكاملها إلى حدٍ بعيد، وتعدو إلى ما وراء المجرة.
    Evet, haber Bayan Patty'ye ulaştığı anda 9 buçuk haftadan bir sahneye dönüştü. Open Subtitles نعم, في الوقت الذي تصل فيه الآنسة باتي إلى المشهد التاسع في 1/2 أسبوع
    Tüm bu görünüşte benzeşmeyen işlerin anladığı şey, ulaştığı sonuç, insanların her an izlenebildiği bir toplumun uyumluluk, boyun eğme ve teslim olma geliştiren bir toplum olduğudur, ki bu en aleniden en üstü kapalıya her tiranın, bu sistemi arzu etmesinin sebebidir. TED وما تعترف به جميع هذه الأعمال التي تظهر على أنها متباينة والاستنتاج الذي تصل إليه جميعها هو أن المجتمع الذي يمكن أن يراقب فيه الناس طيلة الوقت هو مجتمع يولد امتثالاً وطاعةً وخضوعاً، وهو السبب في أن كل طاغية، من الأكثر صراحةً إلى الأكثر مكراً، يتعطش إلى ذلك النظام.
    Rüzgarın hızının saatte binlerce kilometreye ulaştığı Satürn ve asırlar boyunca süren dünya büyüklüğünde bir fırtınanın olduğu Jüpiter. Open Subtitles زحل" برياحه التى تصل لآلاف" الكـيلــومـترات فـى الســاعــة و"المشتري" الذي له عاصفة بحجم الأرض" والتى استـمـرت لـقــرون"
    Bu kanıtlar İstanbul'un 500 kilometre güneydoğusunda Toros Dağları'nın Akdeniz kıyılarına ulaştığı hem İpek Yolu üzerindeki bir yükleme noktası olan hem de Antik Yunan'dan beri hac ziyaretlerinde bulunulan bir yerde bulunur. Open Subtitles دليل يمكن إيجاده على بعد 500 كيلومتر جنوب شرق أسطنبول حيث تصل جبال " طوروس " بساحل ... البحر المتوسط في مكان كان خط نهاية ...
    Polarize ışıkta banyosu yapılan ve yatay kesitlere ayrılan bu eskiçağa ait buzlar kendini bir renk cümbüşü gibi sunuyor, her biri buzun derinliklerindeki koşulların, bir inç kare başına bir ton basıncın ulaştığı derinliklerde, bu maddeleri nasıl etkilediğini gösteriyor. TED وعندما يتمر تمرير الضوء عبر المقاطع العرضية الجليدية فان الثلج القديم يُظهر لوحة موزيكية رائعة من الالوان الضوئية وكل عمق معين له توضع ضوئي معين بسبب تأثير المعادن الموجودة في تلك المقاطع والتي بعضها كان معرضاً لضغوط كبيرة قد تصل الى طن لكل بوصة مربعة !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more