"ulaştılar" - Translation from Turkish to Arabic

    • حصلوا
        
    • وصلو
        
    • لقد وصلوا
        
    • وصلوا إليه
        
    • لقد تواصلوا
        
    • وصلوا إلى ما
        
    • دلينجتون
        
    Fakat tüm bu bilgilere ilk başta nasıl ulaştılar? Open Subtitles ولكن كيف حصلوا على معلوماتنا في بادئ الأمر؟
    Sana böyle ulaştılar demek, bütün o şekerle. Open Subtitles بهذا الشكل هم حصلوا عليك. كل ذلك حلو.
    "Sword'dan içeri ilerleyen Fransız komandoları Ouistreham dolayına ulaştılar." Open Subtitles الكوماندوز الفرنسيون يتحركون من شاطيء سورد بإتجاه البر وصلو إلى مشارف ويسترهام
    Sonunda hedeflerine ulaştılar ancak o kadar yorgun ve yıpranmış hâldeler ki çok kolay av hâline geliyorlar. Open Subtitles وصلو أخيراً نهاية مطافهم إنهم متعَبون ومنهَكون للغاية بحيث يكونون فريسة سهلة
    Sana ulaştılar. Seni satın aldılar. Open Subtitles لقد وصلوا إليك إنهم قاموا برشوتك
    O şerefsizler nasıl yaptı bilmiyorum ama örneklere ulaştılar. Open Subtitles لا أدري الكيفيّة، لكنّ أولئك الأوغاد وصلوا إليه.
    - Müşterilerimizden birkaçına ulaştılar. Open Subtitles لقد تواصلوا مع عدد من عملائنا
    Ve Orta Asya'ya ulaştıklarında bozkıra süper bir anayola ulaştılar. Otlaktan süper bir anayol. TED وأخيرا وصلوا إلى وسط آسيا وهكذا وصلوا إلى ما كان بمثابة طريق سريع، طريق سريع عشبي.
    İçişleri Bakanlığından Darlington'a giden Merlin Reese'e danışmanları telefonla ulaştılar. Open Subtitles .. المستشار القانوني لمارلين ريز عندما كان في وزارة الداخلية مع روجر دلينجتون
    Ona ulaştılar. Open Subtitles لقد حصلوا عليها
    ve isteklerine ulaştılar. Open Subtitles و حصلوا على مبتغاهم
    Neredeyse bize ulaştılar, adamım. Open Subtitles تقريبـاً حصلوا علينا, يا رجل.
    Neredeyse bize ulaştılar, adamım. Open Subtitles تقريبـاً حصلوا علينا, يا رجل.
    Ona benden önce ulaştılar. Open Subtitles لقد حصلوا عليه اولا
    Majesteleri, Maxentius Kartaca ve Sicilyadan birlikler getirdi, dün ulaştılar. Open Subtitles فخامتك، جلب (ماكسنتيوس) قوّات من (صقلية) و (قرطاجة)، وصلو البارحة.
    Demek sana gerçekten ulaştılar, hah? Open Subtitles وصلو إليكِ إذا؟
    Onlar, karısı vasıtasıyla ona ulaştılar. Open Subtitles لقد وصلوا إليه عبر زوجته كما أظن
    Ona benden önce ulaştılar. Open Subtitles لقد وصلوا إليه أولًا
    Ona bir defa ulaştılar. Open Subtitles لقد وصلوا إليه مرة
    Bana Stuart aracılığıyla ulaştılar. Open Subtitles لقد تواصلوا معي بواسطة "ستيوارت"
    Thailand Asya'daki ilk yoğun enfekte ülke oluyor. Yüzde bir-iki civarına ulaştılar. TED وفي آسيا، أول دولة انتشرت بها الإصابة بحدة كانت تايلاند وصلوا إلى ما بين واحد واثنان في المائة
    İçişleri Bakanlığından Darlington'a giden Merlin Reese'e danışmanları telefonla ulaştılar. Open Subtitles .. المستشار القانوني لمارلين ريز عندما كان في وزارة الداخلية مع روجر دلينجتون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more