Parlementodan bir ulak gibi görüntüsü var, tabi eğer bundan hoşlanıyorsanız. | Open Subtitles | إنّه على شكل رسول من البرلمان, إذا كان هذا ما يرضيك. |
Ölüyü uyandırmak için körfezin karşısına bir ulak göndermeliyiz Lordum. | Open Subtitles | لننهض الموتى يا سيدي يجب أن نُرسل رسول عبر الخليج |
- Artık beni dinlemiyor. - Ben ulak değilim. | Open Subtitles | ترفض الإستماع لي بعد الآن - لستُ رسولاً - |
At ulak göndermiş ama asiler onun yolunu kesmiş. | Open Subtitles | ...لقد أرسل رسولاً ولكن المتمردين قطعوا طريقه |
Sana bu mektubu getiren ulak, babana da bir davetiye getirdi. | Open Subtitles | الرسول الذي أتى بخطابك أحضر أيضاً دعوة لأبيكِ. |
Bir ulak günde 200 kilometre yol alabiliyordu. | Open Subtitles | يمكن للرسول أن يسافر مئتان كيلومتر في يوم واحد |
Kanıt için Glamorgan'a bir ulak yollayın. | Open Subtitles | أخبر (غلامورغان) عن المرسول للإثبات |
Bir tane Londra'ya bir tane de Eric'in Coventry'deki ağabeyine ulak yolladım. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ مبعوثاً إلى لندن (وآخر إلى أخ (إيريك "في "كوفنتري. |
Bizeff, depoya hiç ulak göndermemişti. | Open Subtitles | "لا يُبعث برسول لمستودع (بيزاف) قطّ" |
Hasodabaşı'm, payitahttan ulak geldi. Mektuplar var. Bana ver. | Open Subtitles | وصل مرسال يا سيدي من العاصمة ومعه رسائل |
Tam Halley, Newton'ın da Hooke gibi blöf yapıp yapmadığını merak etmeye başladığında bir ulak elinde Newton'dan bir zarf ile gelir. | Open Subtitles | وحينما بدأ هالي يتسائل ما إن كان نيوتن يخادع كما فعل هوك سابقاً وصل رسول مع مغلفٍ من نيوتن |
Bu ölüm perisi, ölümün habercisi, diğer dünyadan bir ulak. | Open Subtitles | أما البانشي ، مثل التي في المرأة من الجبل بشير الموت رسول من العالم الأخر |
Bjorn konuşmaya hazır olduğunda bir ulak gelecek. | Open Subtitles | عندما يستعد بيورن للحديث سيكون هناك رسول |
Hindistan'ın öncüsü, Gondwana'da bir ulak - milyonlarca yıldır izole kalmış kayıp bir dinozor cenneti. | TED | كانت سليفة للهند، رسول من الجوندوانا -- جنة الديناصورات المفقودة معزولة لملايين السنين. |
Yerine bir ulak göndermiş olabilirdin. Çocuk falan! | Open Subtitles | كان من الممكن إرسال رسول مكانك يا فتى |
- Seni de mi özel ulak yaptı? | Open Subtitles | هل جعلك رسولاً أيضاً؟ |
Bir ulak kafi gelirdi elbette. | Open Subtitles | بالتاكيد رسولاً يكون كافياً. |
Sadece ulak mıydın? | Open Subtitles | هل كُنت رسولاً لهم فقط ؟ |
Kral sizi bekliyor, ulak. | Open Subtitles | الملك يَنتظرُك، ايها الرسول. |
Bir ulak vaktinde yetişip kardeşimi uyarabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن للرسول أن يصل لأخي في الوقت المناسب لتحذيره من الهجوم؟ |
Kanıt için Glamorgan'a bir ulak yollayın. | Open Subtitles | أخبر (غلامورغان) عن المرسول للإثبات |
Bir tane Londra'ya bir tane de Eric'in Coventry'deki ağabeyine ulak yolladım. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ مبعوثاً إلى لندن (وآخر إلى أخ (إيريك "في "كوفنتري. |
Narayanpur'a bir ulak gönder. | Open Subtitles | (ابعث برسول لـ(نارايانبور |
Bana bir ulak lazım, Max. | Open Subtitles | انا فى حاجه الى مرسال , ماكس |
Haremağaları senin adına üzülüyordu bu yüzden ben de seni ulak tuttum. | Open Subtitles | إن قائد خصيان القصر يشعر بالأسف لأجلك و لهذا إستبقيتك كرسول |
Ben ulak değilim. | Open Subtitles | أنا لست الرسولة |