Ona hiç oy vermedim, ama Umarım o ve ailesi iyi olur. | Open Subtitles | لـم أصـوت لـه مـن قبـل لكـن أتمنى أن يكون هو وعائلته بخير |
Umarım o yolda beleş benzin, beleş yemek ve hepimizin yatabileceği kadar büyük bir minibüs vardır çünkü son 45 dolarımızı bu odaya verdik ve bira paramı salakça bir heves için harcamaya niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً, أتمنى أن هذا الطريق لديه بنزين و غذاء مجانى و أكياس نوم كبيرة كى ننام فيها... لاننا أنفقنا آخر 45 دولار على هذه الغرفة |
Umarım o sürtüğün söylediklerine inanmamışsındır. | Open Subtitles | لا أستطيع مساعدتك، آمل أنك لم تصدّقي ما قالته تلك العاهرة. |
Hiç olmamış gibi davranacağım Umarım o da aynını yapar. | Open Subtitles | سوف أتظاهر بأن هذا لم يحدث وأتمنى أن يفعل المثل |
Umarım o seni sırtından bıçakladığında sevgin kurtulmanı sağlar seni şerefsiz. | Open Subtitles | آمل أن يكون حبك كافياً لإنقاذك حين يطعنك في ظهرك يا ابن العاهرة |
Umarım o da aynısını bulur. | Open Subtitles | آمل أنها ستعثر على مثل تلك السعادة |
Umarım o çocuk bu odayı senin sevdiğin kadar sever. | Open Subtitles | أتمنى فقط أن تستمتع طفلتهما بهذه الغرفة بقدرك. |
Umarım o çocuk arkadaşın değildi. | Open Subtitles | أرجو ألا يكون هذا الفتى الميت صديقاً لك |
Umarım o morgda yerini almaz. | Open Subtitles | اتمنى ان تكون المشرحة ذات طاقة جيدة |
Ona havaalanında olacağımı söyleyin. Umarım o da olur. | Open Subtitles | أخبرها بأني سأكون في المطار وآمل أن تكون هنالك أيضا |
Umarım o tuttuğumuz tetikçi işini biliyordur. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون المقاتل الذى إستأجرناه على مستوى ماهو متوقع |
Buna çoktan razıyım. Umarım o da olur. | Open Subtitles | حسناً، أنا أكثر من راغب أتمنى أن يكون كذلك أيضاً |
Umarım o benim payım değildir. | Open Subtitles | أتمنى أن هذا ليس نصيبي |
Umarım o isim bir şeyler ifade ediyordur. | Open Subtitles | أتمنى أن هذا الاسم قد يفعل. |
Umarım o mistik romanlarını yanına almamışsındır. | Open Subtitles | آمل أنك لم تضعي واحدة من رواياتك الغامضة بالطبع لا |
"Gorbak'ın dediği hiçbir şeye inanmıyorsundur umarım, o yalan söylemekle lanetli, yazdığında bile. | TED | "آمل أنك لم تصدق ما قاله غورباك فهو مصاب بلعنة تجعله يقول الأكاذيب فقط، حتى في الكتابة. |
Bilip bilmemem benim hatam değil ve Umarım o şey kaçıp gider. | Open Subtitles | ليس ذنبي أنني لا أعلم وأتمنى أن ينتهي هذا الأمر |
Bu kadar ilerlediğin için gurur duyuyorum, ve Umarım o da benimle gurur duyar. | Open Subtitles | انا فخور لأنه وصل لهذه المرحله وأتمنى أن يكون فخوراً بي أيضاً |
Belki bir gün sen de böyle bir krizle karşılaşırsın. Umarım o gün senin de benim sahip olduğum gibi bir dostun olur! | Open Subtitles | يوماً ما، عندما تواجه أزمةٍ كهذه وفي تلك اللحظة، آمل أن يكون لديكَ صديق كصديقي |
Umarım o yaşlı adamı öldürmüyorlardır. | Open Subtitles | "آمل أنها لم تكن "قتل رحيم أو قتل مُتعمد للرجل العجوز |
Umarım o adam hislerini açıkça belirtmiyordur. | Open Subtitles | أتمنى فقط أن الرجل لا يرتدي قلبه على كمه |
Umarım o kıçın kırılmıştır. | Open Subtitles | اتمنى ان تكون قد كسرت مؤخرتك |
Bir sergi açmayı planlıyorum ve Umarım o parça için anlaşabiliriz. | Open Subtitles | أنا أخطط لعمل معرضاً، الشهر القادم وآمل أن نتفق ربما، على إعارتها؟ |
Umarım o zamana kadar delice şeyler olmaz. | Open Subtitles | أنا فقط آمل بأن لا يحدُث شيئاً جنونيّاً من الآن إلى ذلك الحين |
Umarım o beyle olan ilişkiniz yüzünden Meryton | Open Subtitles | أتمنى ألا تتأثر مخططاتك لأجل (ميريتون) |
Evet, Umarım o umut bağladığın şeyler kuvvetlidir. Çünkü onları, bu söyleyeceklerimle sarsacağım. | Open Subtitles | حسناً أريدك أن تسمعني جيداً لأني أوشك أن أغلق السماعة يا أخي |