"Hiç ummadığım bir şey varsa o da bu olayın parçası haline gelmekti. | Open Subtitles | ما لم أتوقعه أبداً هو أن أصبح جزءاً من القصّة |
Ama geçen gün, hayat bana bir nevi hiç ummadığım bir kör talih gönderdi. | Open Subtitles | لكن ذلك اليوم وجدت عقبة في طريقي شئ لم أكن أتوقعه |
Hiç ummadığım şeyleri görmek için yaşamışım. | Open Subtitles | لقد عشت لأرى شيئاً لم أتوقعه أبداً |
Makine hiç ummadığım yetenekler geliştirmeye başladı. Yapması için programlamadığım şeyler. | Open Subtitles | الآلة بدأت بتطوير قدرات لمْ أتوقعها أبدا، أشياء لمْ أبرمجها بعد للقيام بها. |
Ama ummadığım yönetim tarzınla biraz sorunum var. | Open Subtitles | حسنا، هناك مشكلة بأسلوب إدارتك والذي لم أتوقّعه |
Hiç ummadığım bir şey. | Open Subtitles | شيء لم أتوقعه أبدا |
Hiç ummadığım bir şey. | Open Subtitles | شئ ، لم أكن أتوقعه. |
Fakat ummadığım bir şey daha buldum. | Open Subtitles | لكنني حصلت على شيء لم أتوقعه. |
ummadığım bir şey. | Open Subtitles | أمر لم أتوقعه. |
Hayatımda ummadığım çok şey oldu ama sen eminsen, ben de eminim. | Open Subtitles | هنالك أمور كثيرة في حياتي لم أتوقعها ولكن إذا كنت أنت متأكدة, فأنا متأكد أيضاً |
Sonra, hiç ummadığım bir şey oldu. | Open Subtitles | بعدها، حدث ما لم أتوقّعه. |