umumi denilen tuvaletleri kullanmasını kontrol etme gücünü o yaşta kendilerinde buluyorlar. | TED | أما هم فقد شعروا بالسلطة الكافية لمراقبة استخدامها لما يسمى بالحمامات العامة. |
Değerli zamanımı, hem özel, hem de umumi olarak kırdığın potlarını düzeltmekle harcıyorum. | Open Subtitles | يبدو اننى اقضى قدرا كبيرا من وقتى الثمين لتصحيح حماقاتك العامة و الخاصة |
Hiç bir robotun umumi yerlerde mahremiyet beklentisi olmamalıdır. | TED | لا يجب السماح للروبوتات باقتحام الخصوصية في الأماكن العامة. |
Başkaları da aynı yerde diye umumi tuvalete bile işeyemiyor. | Open Subtitles | لا يمكنه أن يبول في حمام عمومي لأن هنالك جمهورا |
Gizli ırkçılığın umumi ırkçılığa dönüşümü böylece birilerinin kovulması bomba gibi haber. | Open Subtitles | عنصريتهم الخاصة ستتحول إلى قضية عنصرية عامة ذلك سيجعل أولئك الحمقى ينفجرون. |
Sen ancak umumi tuvaletlerin duvarlarını süsleyebilirsin, boşboğaz herif. Başarısız. | Open Subtitles | أنت جيد فقط فى الرسم .على حوائط فى الحمامات العامه,أنت ثرثار, |
Katılımcı doktorlar, umumi websitelerinde gönüllü olarak açıklama yazıyor. Sadece hangi tıp fakültesine gittiğini ve uzmanlık alanını değil, ilgi ve uyuşmazlıklarını da anlatıyorlar. | TED | تكشف الأطباء المشاركين تطوعًا في مواقع الإنترنت العامة ليست فقط معلومات عن أين درسنا الطب وما هو تخصصنا الطبي، بل أيضًا عن تضارب مصالحنا. |
İnsanların trans bireylerle ilgili en çok kafasını karıştıran umumi tuvaletler. | TED | والآن، ليس هناك موضوع محرج عن الناس المتحولين أكثر من الحمامات العامة. |
Benim semtimdeki umumi tuvalet ile kıyaslayın. | TED | قارنوا ذلك مع دورة المياه العامة في بلدي. |
İnsanlar her yerden izleyebiliyorlar, umumi alanlarda bile. | TED | حيث أن الناس تشاهده في جميع أنحاء البلاد و في الأماكن العامة أيضاً |
umumi Kanunun 37.cildinin 31428 no.lu maddesine göre, insanın yaratılışına ait İncil'deki bilgiyi görmezden gelip, insanın alt düzey hayvan cinsinden geldiğini öğrettiğiniz için, kamu okullarında öğretmenlik yapmanız yasaklanmıştır. | Open Subtitles | الجزء 37 ، النظام الأساسى أى 31428 من قانون الدولة الأمر الذى يجعل من غير القانونى لأى مدرس من المدارس العامة |
Ve ailem Bask olduğu için babam İspanya'da umumi tuvaletleri temizlerdi. | Open Subtitles | والدي من الباسك والدي كان ينضف المراحيض العامة في اسبانيا |
Bizim görevimiz trafiği tehlikeli bölgeden uzağa yönlendirmek... ve umumi malları korumak. | Open Subtitles | عملنا تحويل المرور بعيداً عن منطقة المشكلة ولحماية الملكية العامة |
Onun yerine elde ettiğim, bu Sherlock Holmes ile tanışmak için beklenmedik umumi istek oldu. | Open Subtitles | وبدلا من هذا, ماحصلت عليه هو خدمة المطالب العامة بمقابلة شارلوك هولمز هذا |
Filo Komutanı Flashheart'la mı, yoksa, Aberdeen'deki umumi helaları temizleyen adamla mı, veyahut, hep hayran oldukları Wee Jock Poo-Pong Mcplop'la mı? | Open Subtitles | قائد السلاح الجوي فلاش هارت أم الرجل الذي ينظف الحمامات العامة في أبردين، سيرددون بعض الدعابات في كل مرة. |
umumi tuvaletlerde, hep ayakta çiş yapıIır. | Open Subtitles | فى المراحيض العامة يجب أن تحافظ ألا يتسخ حذاؤك |
Tek yapacağın, herhangi bir umumi telefondan, onlara bir mesaj iletmek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنقل لهم رسائل من خلال أي هاتفٍ عمومي |
Ayrıca, umumi bir yatakta uyuyamam. | Open Subtitles | و بالإضافة إلى هذا، أنا لا أستطيع النوم في فراش عمومي |
Şehrin farklı bölgelerinde, umumi yerlerde öldürüyor. | Open Subtitles | إنه يقتل في مناطق مختلفة من المدينة في أماكن عامة |
- Başka bir umumi adaba aykırı hareket edildiği yönünde şikâyet aldık bayım. | Open Subtitles | تلقينا شكوي اخري بخصوص الاّداب العامه,يا سيدي. |
Bunlara ek olarak; bir umumi parkı, oluşturmaya çalıştığımız dünyanın fiziksel gösterisi haline getirdik. | TED | وبالإضافة إلى تكريمهم، قمنا بتحويلِ الحديقةِ العامّة إلى الصّورةِ الممثّلة للعالمِ الذي نطمحُ ونسعى أن ننظّمه. |
umumi bir toplantıdan isimsiz haber mi? Hiç gerek yok. | Open Subtitles | مصادر مجهولة من أحداث عامّة لا حاجة لذلك |