"umursadığım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أهتم به
        
    • يهمّني
        
    • أهتم لأمرهم
        
    • اهتم به
        
    • ما أهتم
        
    • أكترث بشأنه
        
    • أكترث له
        
    Şu anda umursadığım tek şey bu. Yeterince açık mı? Open Subtitles والاّن هذا هو الشيء الوحيد الذي أهتم به هل هذا مفهوم؟
    - Tüm umursadığım kız kardeşim, ve o haritada onun hayatı demek. Open Subtitles كل ما أهتم به هى شقيقتى، وتلك الخارطة ثمن حياتها. ذلك سريع جداً.
    Tek umursadığım şey bu gece gideceğim caz klübü Open Subtitles كلّ ما يهمّني هو أيّ نادي جاز سأذهبُ لهُ الليلة
    Gerçekten umursadığım insanlar ne zaman gelecekler? Open Subtitles متى سيأتي الأشخاص الذين أهتم لأمرهم حقاً؟
    Şu an tek umursadığım Prescott ve kuvvet komutanlarını... Open Subtitles كل ما اهتم به الأن هو أن يقنع بريسكوت وباقي الوزراء
    Tüm umursadığım o çocuğu bulmak. Open Subtitles كل ما أكترث بشأنه الآن هو إيجاد ذلك الفتى
    Öyle mi? Sence umursadığım nedir? Open Subtitles ما الذي أكترث له بظنّك؟
    Tek umursadığım, ana çıkış kapısındaki çift anahtarlı kilit. Open Subtitles كل ما أهتم به هو أن باب الخروج الرئيسى له مفتاحان
    Aslında şuan umursadığım tek şey geç kaldığım metafizik dersi Open Subtitles في الحقيقة ، ما أهتم به الآن هو أن لا تأخر على مادتي
    umursadığım tek şey Kyle ve Yapışkan'ın yaptığının kalbimi acıtması... Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أهتم به الشيء الوحيد الذي يؤلم هو كايل و اللاصقة
    umursadığım tek şey, anneyi dindar bir kadın olarak kendi dünyasına yollamak. Open Subtitles كل ما أهتم به هو أن أرسل الأم للعالم و هي مؤمنة بالإيمان
    Tüm umursadığım kocam ve ailem Biliyorsun onları seviyorum. Open Subtitles كل ما أهتم به هو معرفة زوجي وعائلتي أنّي أحبهم
    Benim umursadığım bu yeni endüstri bizi, sosyal sıkıntılarımızı çözerken doğal bir şey tükettiğimize ikna etmeye çalışıyor. Ancak doğal değil. TED ولكن ما يهمّني جدّاً هو هذه الصناعة الجديدة التي تحاول إقناعنا بأنّنا نستهلك شيئاً ما طبيعياً لمعالجة الأمراض الاجتماعية، ولكنّ هذا غير صحيح.
    Tek umursadığım şey, ülkemizi kurtarmak ve Sophia'yı durdurmak-- Open Subtitles كلّ ما يهمّني الآن هو إنقاذ هذا البلد
    umursadığım tek şey senin arkanı kollamaktı. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي كان يهمّني هو حمايتك
    Benim umursadığım onlar. Open Subtitles هؤلاء هم من أهتم لأمرهم
    - Matty bu okulda gerçekten umursadığım bir avuç insandan biri. Open Subtitles ‏(ماتي) واحد من القليل من الأشخاص الذين فعلاً أهتم لأمرهم في هذه المدرسة.
    Dürüst olmak gerekirse burada tek umursadığım paraydı. Open Subtitles لكى اكون صادق تمام فى هذة النقطة كل ما اهتم به هو المال
    Ferragamo hakkında tek umursadığım, halkın, Carl ve Latham Grubu'nun bilgimiz haricinde davrandığını bilmesi. Open Subtitles كل ما اهتم به عن "فيرجامو" هو ما يعرفه الجميع لا توجد شروط مجهوله ، "كارل" و مجموعه "لاثام" تصرفوا بدون الرجوع الي
    Benim umursadığım tek şey bu aile. Open Subtitles هذه العائلة هي الشيء الوحيد الذي أكترث بشأنه
    Söylemek istediğim, oğlumdan daha az umursadığım tek şey, senin oğlun. Open Subtitles ما أعنيه هو الشيء الذي لا أكترث له أكثر ...من ابني ،هو ابنك !

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more